5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
920
Okunma
I.
Bir bitişiğin eşindeyiz
Gözlerim beyhude müşteriler
Böylece başlar gökyüzündeki karanlık
Bu sonu tamamlayacaksak
Sekizbinikiyüz
Ve ardışık asal sevdalar
Sonsuzluktaki ışık
Sevgili kırlangıçlar
Sizlere ölümsüz vapurlar seçiyorum
El değmemiş mağaralarda yaşanan sevişmeler
Kalabalık merdiven
Birkaç kısa sahne tekrarı
Algoritmaların sosyopolitik sevdaları
Kaybedişin hür bakışı
Hepsi bir bütünse, gözlerin ve saçların
Seni sana tamamlıyorum
Sahne sonu.
II.
İnsanı insansız bırakan hüzün
Zigon sehpalara oturuş gibi yerleşiyor
Lamba,
Sesinle beraber yanar
Susma! Susarsan gecenin karanlığı
Çağlar boyu incinir
Tristitia
Ve Latin alfabesinin yalnızlığı
Kimse sessiz kalamaz yokuşa uzanıyorsa
Bir bahçe gülü ve flamenko
Susma! Susarsan gecenin karanlığı
Çağlar boyu incinir
III.
Ah! Benim kışım ellerimde sol
Anahtarlar göğsüme bir pencere bırakıyor
Kaç gece sevebilirim
Kaç kırlangıcı gece sevebilirim
Maviyse bu tristitia
Merhaba bütün kaybedişler
Ve sesin
Ve damarımdaki kansızlık
Hastalıklar boyu özlemek geliyor içimden
Seni uzun bir yolda görüyorum
Görmüyorum aslında
Yaşıyorum binlerce tristitia
Beni iliştirdiğin kuytu kenarlar
Bu ramaktır hüzne
Binlerce yalnızlığa
Merhaba bütün kaybedişler
Ölümle peşpeşe geliyorum.
5.0
100% (2)