7
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
2120
Okunma
I.
Büyükçe dolaşmış içimde parkın gölgesi
Oydular, yonttular, acıttılar.
Dünyada bir acı var
Bir de χwatēn.
Hala para geçen birkaç otobüs tanıyorum
Tanımaktansa
Bindim, ölümsüzlükle
İndim, seferiliğimle
Yarışıyorum
Bu kent birçoklarını tanır efendiler
Başlangıcı: bir mutfak örtüsü
Sarımtırak bir gülümseme
Hiç yaşanmamış gibi orada faili meçhuller.
II.
Soğdca öğrendim,
Seni yazdım dünyada kimsenin konuşmadığı dillerde
Seni sevdim
Soğdca,
χwatēn:
Oturup da yanıma işleniyorsun güzel türküler gibi
Kent dedik duymadılar
Burası diyorum artık dinleyin!
Kimsenin kalmasına gerek kalmadan ölüyoruz
Jilet kesiyor kağıttan daha az yanar göğsüm
Eşlerini buluşturduğum iki kukla
Yani,
Farsçayla akrabayım aslında
Asla dümdüz bir Fransız olamadım
Kaybettim bütün anaforlarımı
Boğuldum da bir anaforda
Ölmedim de
Bir kaşık dikta da yitirdim kendimi
(Vakit daraldıkça soğan yanığı)
Bonservisi alınmış bir mutluluk geliyor beriden
Bosajlar saydım dört duvarda
Güzel renkli pazarlar
Filantropizm yazdım tahtaya kimse anlamadı
Kauçuk dediler
Mutlu olmayı unutmuşken alzheimerı yendim ben
III.
Majör depresif bozukluklar
Sıçan gibi kaçan insanlar sağa sola
Biri saraya doğru bağırdı: ne renk gökyüzü
Ne renkle görürsen odur gökyüzü
Turuncuyum
Turunç
-giller
Leyla’yı fezada arama.
Utanmışken hazır
İki çift seviyorum seni ve Leyla’yı
Oligarşik bir sevdada menopozum yuttu beni
Deveran mıyız dünyaya
Dönme dolaptır güneş sanki bir lira atınca döner
χwatēn, gözlerini kapatma
Liram kayboluyor ve dünya karanlık.
Seni arıyorum deniz kenarı bir köyde
Sözgelimi dünyanın düz oluşunda
Deveran.
5.0
100% (9)