Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın Şiiriöptümdü, sıcacık yeşillikti, çorabım yırtık. ve sen ne bilesin çorabımın yırtığını kuşlar cıvıl cıvıldı, yüzünde kurşun gibi papatya belirdi korktum önce, ellerimi cebime koydum ellerim cebimde sıyrılırdım çünkü hayatın çizdiği köhne resminden. hakkımdaki gerçekleri bilmek fırsatını size vermedim vermedim fırsatını size hakkımdaki gerçekleri ve bazan kötü bir şeyleri yaşar gibi hissetmek vardır fıtratımda acıları eşelemek bile bile. arapçaydı; alirnu yaruki esma ü sultana razi gum. ne anlamı var ki bence salladım. ve sence dünya gözüyle çişim geldiği gerçeği ayıp mı? ırmak kenarında oturma düşü şiir ve birazcık korku. ne vardı şimdi beni karşı karşıya koyacak düşleri bir kızıl goncaya benzer dudağın yine de şarkı. demesinler diye sürekli ölümü yazdı bir de doğumu yazdım. önce selam ağabeyler bir daha selam, kıravatım takılı ve çay ince ince haykırdım geçen kahvede ne güzel doğdun be yahu, ah nerede dudağın? yahut beni döven olmadı. toprak bu alır secde ederken sevdiklerimizi Allah ne diye alır sevdiklerimizi yahut ne biliriz Allah’ın aldığını sevdiklerimizi sevmeler kişiden kişiye değişiklik gösterir-miş gibi konuştum neredesin Allah’ım? ya da bu kimin tapınağı? |
beren yılmaz tarafından 8/3/2014 9:04:35 PM zamanında düzenlenmiştir.