esintiyi hissediyorum
sırtım terli ve bademciğim şiş
bir düş kurdum
bir düş kurdum
bir düş kurdum, diye
niye sıkıyorum dişlerimi
otururken pencere kenarında
fırlıyorum bedenimden göğe
penceremin camı
sırtımdaki güneşin parıltısıyla yanıyor
-yansımadan bir şeyh gördüm-
kendimi seyre dalıyorum hüzünlü
ah bir görebilsem
görebilsem, diyorum çünkü
ıslak mendilinin kokusunu cebimde taşıyorum



bir yarım akıllı tanıyorum çocuk
bir yarım akıllının aşk itirafı
masada toplanmış insanların yüzünde
alaycı bir kahkaha
hiç tadılmamış bir anı
bense heyecan duyuyorum çok
olur olmadık hislerin ve delilerin aşkından
bazı hisleri ve şeyhleri yeniden kavramak
böyle anlarda ne kadar da kıymetli
çok kalitesiz bir gün
çatlak dudaklarına ilkin o gün
şiir yazacak oldum
-şiirin içinde şiirden bahsettim-
iki elim cebimdeydi ve bacaklarımı tutuyordum
bacaklarımı ellerimle hareket ettiriyordum
hiç hafife alınacak bir şey değildir
hareketi hissettmek



bir kedi uykusundan uyanıp
ahmet ümit’in gölge yazarı olduğunu söyledi
bunu kim duysa üzülür
-elif şafak hariç-
bense çok sevindim
şeyhim geldi
balkonumuz çok sevimli
şeyhim geldi diye balkonumuz çok sevimli
şeyhim gelmeseydi
ben hep güleçtim



yine geliyo
gelme artık n’olur, diyorum
yapışıyo yakama
oğlum, diyo, sen tükettin
senden bi bok olmaz, diyo
Olmaz, diyorum, olmaz



yine geliyo
sen, diyo,
söyle, diyorum, söyle
-söylüyor-
hayallerini
hayaller kuranlara
satmadın mı? diyo
sattım, diyorum
sattım…



-yine geldi-
hoş geldin, diyorum
bir önceki gelişinde
bir güzel ağzıma sıçmadın mı
şimdi yine geliyorsun
-konuşuyor-
geldim ama bil bakalım niye geldim, diyor
-gülüyorum-
eyvallah, şeyhim, diyorum
eyvallah, diyo.
-gidiyor-



milonga del angel
dudağındaki çatlakların sayısını biliyorum
milonga del angel
bir adam uçuşan tülün ardında
yatağında uzanıyor
milonga del angel
ikinci kıtada bahsini ettiğim çocuk geliyor gözümün önüne
yarım akıllı bu çocuğun
titreyen elleri ve çaresizliği
gitmiyor gözümün önünden
tıpkı yüzün gibi



milonga del angel
neden aklıma geliyor şimdi
yoğurda kaşığı soktuğum o ilk an
çocukluk anılarım da
çimentoyla suyun karıştığı o ilk an gibidir
keyif verir fakat karıştırdıkça kas katı kesilir
-şampiyonluğuma gölge düşürmeyin-



bölüm oyuncusu olsam showreel kasardım
her oyuncuya nasip olmuyor
golf arabasında sigara içmek
4-3 öne geçti İbrahim
ey İbrahim,
ey minibüs şoförleri
dünyanın bütün casio saatlerini topladınız
topladınız ve kayışını koparıp aynanıza yapıştırdınız
ayıp



çantamın içine çanta sıkıştırdım
ne kadar çok sokak müzisyeni var
parmakların birbirine dolaşacak diye korkuyorum
korkuyorum kangren olacaksın diye ve elbette endişeleniyorum
çatma kurban olayım kaşlarını
ben biraz senden hoşlanıyorum
o sebeple beni hep sol profilimden gör isterim
inanılmaz



milonga del angel
az önce
sokağın başında ve yolun tam ortasında
beyaz bir zambak duruyordu
yağmur yağıyordu ve ikimiz de ıslanıyorduk
-muhtemelen sen de ıslanıyordun-
keşke eczane koksan



milonga del angel
seni sevdiğim müddetçe
anneni de seveceğim
bu sebeple bir bahane bulup tanışsak, diyorum
-içimden-
‘’affan dedeye para saydım
sattı bana çocukluğumu
artık ne adım var ne yaşım
bilmiyorum kim olduğumu’’



milonga del angel
ben hiç böyle afallamamıştım
yani afallamıştım da böyle afallamamıştım
çocuk gibi tuhaf bir şekilde
bir öyle bir böyle
söyleyemediğim birçok söz bırakmamıştım ardımda
milonga del angel
sen evinin sokağına yürürken
sarıydın hep sapsarıydın
ne çok taksiye bindik seninle
-taksimetre yüzü gördü-
bu sebeple afalladım
ve
Korktum
bir arabada giderken
başka bir arabada görmekten seni



milonga del angel
sevdiğim tüm kadınları -annem dahil- öldürüyorum
ve canımı sıkıyor
olur olmadık zamanlarda göğsüme saplanan sıkıntı
sen hiç çok güzel bir günün ortasında
kılıcını çekip kendine
kılıcını çekip kendinle savaştın mı



milonga del angel
şimdi benim de sırtımı döndüğüm bir semt
kendime gizlediğim bir intihar
yeni yıkanmış bir çamaşırım var
sevdiğim tüm kadınları -annem hariç- öldürüyorum
çünkü ıslak mendilinin kokusu çıkmıyor cebimden



kendimi tekrar ediyorum ancak
bir uçak nasıl uçar ve sana nasıl şiir yazılır
bu gece daha iyi anlıyorum
-karaciğerimiz kendini yeniliyor-
teknik bir teselli benimki
çok terlemiş olsam da
balık koksa da ellerim
bir selam lütfet
uyumak ne büyük çile şimdi
milonga del angel
bir selam lütfet de uyuyayım



ılgaz anadolunun sen yüce bir dağısın
-öptüm-