İlk ve Son Uyku
sen düşlerin ortasında
ben kıyısında bütün ortaların sevmek bu delicesine... her şeydeki bir eksik her eksikteki bir fazla yalansız yalnızlığım... günbatımına doğru geldim kendime nedensiz bir yürümenin ardından yeni bir gerekçe bulmak için sabaha... bulutları dağılır çocukluğunun ilk gençliğinin yağmuru da diner fırtınan yoksa yaşamamışsındır... temmuz sıcağına gölge düşürdü ruhuma giydirdiğin üşüme yaz lekelendi ben karardım... serçelerle açıldı aşka gözlerim kırlangıçlarla yüreğim yalnızlığa ölüme açılmadım daha... kaldırımlara da sığınmadık öyle uluorta sereserpe yapayalnız kınsız...birer yalandık kendimize... aradım sordum bildim gördüm uzak umutlara kandığım bu yolculukta unuttum yanımdakini de... o: "bana iyi ki gelmedin bırakabilirdin çünkü"... ben: "seni iyi ki bulamadım kaybedebilirdim çünkü"... kavuşmakta ayrıldık...birleştik ayrılıkta... desek de: sen güzelliğe gelmeye kıyamadın ben güzelliği bulmaya... doyduk acıkmayla kıydık ölüme... son uyku diye bir şey yok gözlerime ilk ve son uyku var daldığımdan beri gidişine... bana gelmediğin gibi kendine de gelmedin kendine gelsen bana da gelirdin... vapurlar kalkar başucumdan uzaklaştıkça kıyıda görürüm kendimi ölürüm... kağan işçen... |