Yardüşürdün elinden yar sevgin sabun köpüğü gibiymiş dedim çabucak silinen bir kalem izi ince yazılarla süslenen sade bir kelimeymiş döküldüm günlerde gecelerce karardım o büyük yıldızımı aradım sönüp geçti taş yıldızlar hiç iz bırakmadan arkalarında gömleğimde iliklediğim düğmemdin iki yakamı bir araya getiren düğümlü sesimi açan ses fenerim meğer ne karanfil kokuluymuş seni seviyorum diyen sesin bütün mahalle koklardı sanki bütün kasaba çiçeklenirdi gülümsemem dokurdu kentin yüzünü sıcak bir haziran temuz güneşiydin ömrümün birbirimize çarparak yürürdük iki sevda acemisi nasıl gülerdi gözlerimiz üstünde seslerimizin dökülürdük bir testiden ayrı ayrı bardaklara aynıydı şerbetimiz birden gittin yar tepeden denize yuvarlanan taş gibi derin yaralar açtın toprağımda yediveren gül verecekken cılız çiçekler bitirdin her esintide döküldü bir yaprağım ayıbımla kaldım ortada açığa çıktı köklerim bil ki yenilmedim topladım dağılan uçlarımı sensizliği tümledim yaşattım ellerimi yenilmedim yenilgiye! 23. 6. 2014 / Nazik Gülünay |
Kutlarım kalemini şairim