Çocukluğumu özlerkensende kalsaydım çocukluğum beyaz düşlerin kanatlarında uçursaydı ölümü bilmeyen yüzüm elim sende oynasaydım saman yüklü kağnıların geçtiği yolda takılsaydım masmavi gülüşlerin arkasına çimlerde yuvarlansaydım tepeden bakılan bir sevgi yumağı gibi bilmeseydim karanlık var, zulüm var suretimde adalet demeseydi serzenişler pisi pisine ölenlere bakıp hayıflanmasaydım takılıp düşmeseydim yürürken hakka gazlarını üstüme sıkmasaydı tomolar hedef almasaydı polisler düşüncemi ’gerçi göreviymiş onların, emir erleriymiş!’ gerçeği ararken vurulmasaydı aklım saçılmasaydı ortalığa kitaplarım top oynasaydım arkadaşlarla bir kara söğüde konsaydı topum azarlasaydım tosbağaya taş atan çocukları arsız arsız gülmeselerdi yüzüme şu arsız dayatılanlar gibi ’ biraz demokrasi olsaydı değil mi ama abi?’ tek adam, tek adamlar çıplak suratlarınızı görüyorum demek ki içimde ölmemiş çocukluğum heey! daha nereye kadar durun diyorum.. 03. 07. 2014 / Nazik Gülünay |
İYİ OZAN KANADA SELAM OLSUN SANADA