Bilmezdik özleyeceğimizi akasya ağacınıdar bir avluda geniş akasya ağacı beyaz sevdalar gibi görüntü alanımda seni düşünürdüm her esintide, durgunlukta senli sabahlar düşlerdim uykusuz gecelerde öyle beyaz kocaman bir gülüşle seme akşamlar hüznü mayalardı balkonuna evin yaşlı sesler düşerdi kendimden çok seni yazardım sana aşıktı harfler sözcükler beyaz düşünceler dansederdi beynimde beyaz köpükler vururdu senli denizlerin kıyısına nasıl acemi bir yüzücüydüm hayatta oysa tek dal beni bellerdin suların çarpa çarpa vurduğunda gençlik kayalarına bilmezdik özleyeceğimizi akasya ağacını gölgesinde bile oturamadığımız altında oturan mahalle kadınları gibi bile tahtını kurup birlikteliğin gelecek güzel günleri düşlediğimiz bir günümüz olmadı kalmadı küçük avlular eski evler,insanlar sensizliğin sessizliği hakim ölü çıkmış gibi duran yerlerde 24. 6. 2014 / Nazik Gülünay |