Yalnız İki Yürek
Zordur uzak düşlere prangalanmak. Yakın düşler dilerim. yalnız iki yürek şiirleşmesinde...
I. denizi özledim yosun kokusunu martı seslerini kayıkların hırpaladığı suyun saçaklanmasını yosunlarla -bilmezsin- bahar göğsümdür yaslanır okyanuslar dilime çağlardım ben hiç bir yerde öylesi alımlı bir yanı tılsımlı yeşile rastlamadım düşen dalındaki sesine yandı toprak sevdayı Yusufçuklar kıskanırdı sırf bu yüzden maviye tutunur usanmadan tepelerin ardından bakardı yeşiline uçurtmalarım ne çok sevişmişti bulutuyla dudaklarında yağmur damlaları topraktan çaldığım çiçeklerin kokularında dalgalanan saçlarıyla hep bir yerinden sıyrılıp hayatı özgür çığlıklarıyla çırılçıplak bırakırdı haylaz kanatlarım meleklerin kıskandığı vakurlukla geriliyor şafağına dağların bırak öylece kalsın gün batımından arta kalan bakışların gece şahididir bekleme ben sayarım kaç çığlıkta gider yar ne varsa toplar alırım sesime yad elime söylemem kesilmesin kainatı besleyen sesin susarım kinlenir uzak iklimler başıboş düşler her hecesi, her imlası giyotin başı vurulmalı zalim gecenin II. unutma kesik başlı söğütler söyler adını salınır kıyısında çayın dolar gölgen suya ağırlaşır çeker tomruklaşan bedenimi dilim dinle birazdan günü mühürleyecek gölge sesin çıldıracak dallarda yüzünde baharın bin rengi hadi bağla ellerimi bin renkle sevişen düşlerin arasından sızacak gün uzun bacakların arasından denize varacak bedenim tutsaklık sayma kavuşulacaksa ummana -sen bilmezsin- ben dilimi gözbebeklerinde söndürdüm acımam suskunluğuma şafak göz kapakların unutma/kapama bulunmazdayım ağlama ıslanır bedenim kabul etmez toprak incinir düşlerim kederim gülüşümde kuşlar konmaz kirpiklerime artık bin yıllık suskunluk benimki sürer/düşer ağulanır gidilişinle yoksan topaldır artık akrebi saatin zaman bir keşişin türküsü hep cehenneme yanar ben zamanın kölesi zincirlerimde yankılanıyor bir sarnıcın sancısı düş/en olmadık uçurumundan gecenin ateş böcekleriydik yandık kandilin yalancı aşkında tutuştu çengilerim med cezrimde çok vakit sonra öğrendik ateş böceklerinin ışık saçması korkudan… bu yüzden yanında görünür kalbim yeşil tutuşur deniz dalgalanır avuçlarıma sakladığım yıldızlarım bir bir savrulur rüzgara mavi en çok yeşile yakındır karanlıkta III. ateş ve su gün ve gece acı ortağıdır düşlerin katık yapar Azrail suçuna dil alır payını şiirden atlar koyak sevdalısı harmanlanır durur şahlanışında yabandır adı filizlenir bağlarında şefkatin dolu dizgin sürgün verir dağlarımda kekik değil reyhandır taşı toprağı alır kundağına büyütür söz biter uyanışında hadi bir düş çiz ikimizin adını verelim verem sabaha yayılan kızıllık kızılcık şerbetidir diyelim her düş aşka K.Y. |
şefkatin dolu dizgin sürgün verir dağlarımda
kekik değil reyhandır taşı toprağı
alır kundağına büyütür
söz biter uyanışında
adı filizlenir ve her filiz zamansız kesilir...oysa her kesilişinde ürpertiyle çoğaldığı izlenir...yahu şair sayfanın çıkışı nerdedir:)) kaldım! çıkışı bulamıyorum...hayır o bişey değil kayboldum sanırım...sabahlar uzak!