Adı Umut Olsun
‘’Şu yüce dağları duman kaplamış
Yine gurbet elden kara haber var…’’ Adı Umut Olsun doğduk babamız kıştı ırgatlıktan koydu adımızı anamız dört mevsim ısırgan doldururken heybemize hep bir tarafı kışa hasret baharı dert unutturur deniz aşırı kent dönüşlerinin sonbaharları dedemizin sakalına tutunurduk geceyi düşlemek için uyuduk toprakta beşiksiz kaderimizmiş öğrendik büyüdük yüzüne kazan karası sürülen kızlara sevdalandık gurbeti babamızdan emanet sürüldüğümüz topraktan daha ileriye sürülmek için erken yaşlanan gençliğimize can doğradık tren kapılarına asılan prangalardık acı şehveti ile damıttı gözünü portakal görmemiş çocukluğumuza Haydar Paşa garında aldattık Zap suyunu mavi gözlü kadın İstanbul’a aldatıldık en çok kirpiklerini sevdik kartpostallarını boy aynasında sakladığımız Kız Kulesi’nin yürüdük bilmediğimiz bütün asfaltları yürekte oyalı yazma boyunda tanılardan bozma bir muska ile dayandık dönecektik geriye ölüm bağdaş kurmasaydı soframıza yaktık bir türkünün ucunu tozlanmış sesimizle vurulduk uzak kentlerde portakalı görmüştük doğan çocuğumuzuysa kışa döndük gidilecek başlangıçlara dilenen dualarla söyledik ninnimizi ekinimiz kucağımızda adı umut olsun K.Y. |
yüzleri hayal meyal isimleri silik bir sürü genç...
kimbilir nerelerdeler ?
adı umut olsun yolculukların geçmişe de olsa geleceğe de
teşekkürler böylesine okunası şiir için