Füzûn...Sâfiyâne bir tövbe tutturup gecenin ağıdına yağdım Yalanlar! eğleşmeyin sesimde... Gam yüküdür bu hıçkırığıdır perdesiz günahların bir hiç kırığı gibi yapışan dilime... Alın götürün bu serkeşi gövdemden yalanlar yaratın hadi, hadi d/inleyin beraber bilseniz; ne çorak bir türküdür kendi ilminde... Kıskıvrak perçinleyin acılarımı niyâzımı duymayın, uymayın feryâdıma Onlar ki; eğer’leri kamburu keşke’leri günâhıdır.. Yağmalanmış koca bir şehrin göğsünde yoğurup vicdanımı uyutun ninnisiz ve sessiz... Yüz vermeyin gözyaşlarıma bırakın ağlayayım kuruyuncaya dek pınarlarım bir orman yeşerir kuytusunda gözlerimin yangınlar söner belki umûdun hançeresinde kalkar yüzü yerden mavinin özgürlük şarkıları söyler kendi şîvesince... Demirleyin en yakın limana haydi dumanı tüten gelgeç sevdalarınızı geçsin koyu demi zemherinin bağlayın mendillerinizi dallarına baharın asın güneşe gözlerinizi; kurusun içinizde biriken yağmur... Bilirim; ne zordur taşımak "yaşamak" denen illeti... Alın şimdi; sürüp yaranıza dağlayın beni! Özlem Tarhan 28/nisan/2014 |
Senin türkün hiç bitmeyecek şiir ilminde ..
Eyvallah