Ünlem(e)lerimyitikse ellerin, duy beni mahmur gözlerinle ki aynasıdır bu şiir yaşlı sırların kaldır örtünü yüreğinden usulca sınırlarıma dokun tenimin zındanına vur geceyi sıyır azrailin sefil kibrini Zîrâ; oyun ister canı arada çeker kanlı ve gizemli perdesini yüzünden haylaz düşler kurdurur bana zihnimin nemli hamağında ansızın tohum çatlatır özüm bir uzak bakışından ve bir gölge salınır ufukta keskin bir kılıç çıkar kınından böler beni yeniden yalnızlığıma… Üstelik; habersizdim bu târifesiz seferden seyirtirken hüzün bandıralı bir gemi seğiriyordu yorgun gözlerim seyrederken gidişini… dişlisinde acının eziliyordu göğsüm boğazıma mıhlayarak çaresiz hıçkırıkları gerisi feryât figân… ötesi yaprak düşüren hazân… Oysa ki; çokça kandil vardı yaktığım geceden habersiz ve bolca söz hayata adadığım yırtık bir kuş kanadı yâhut ruhunu rüzgâra satan yelkenli gibi şimdi;hemen şuracıkta teslimim tanrıya üşüşün hadi, salın üstüme oklarınızı! bilirsiniz çünkü; uykusunda sağırdır şehir ve yalnızdır hep aşkla sınanmış mültecî… Savaşçı (ö.t) |
Kurgusu, örgüsü, sesi ve akışıyla güzel şiir.
Bağlaç geçişlerini, arada kendini gösteren güçlü dizeleri ve "haylaz düşleri" sevdim.