Yıldırmayan Yokluk
Vagonlar
İşte şimdi ilerliyorlar Bir hasret götürüyorlar Götüredursunlar. Beni yıkamaz hiçbir yokluk Sahipsiz sokak kedileri ve zambaklar Bir lamba altında hayatını geçiren bir evsiz Daha da acımasız rüzgar… Tütünüm sönüyor Bir ateş bayım! Beni ancak ateşler dindirir Bu saatte evlerine koşar huzurlular Vapurlara, vagonlara Ah! İstanbul’un en güzelliği, kalabalığı Varlık içinde yalnızlıklar Ardı arkası kesilmeyen suskun martılar Beni yıldıramaz hiçbir yokluk! Susturun Susturun esnafları ve işportacıları Sanatçıları ve kedileri Susturun! Gözlerimden düşen her yağmur Doldurur göllerimi Bir yokluk şimdi zaman Bir kayboluş, bir hüzün Hatta yokların yol olduğu bir Afrika Bu kalabalığın sömürgesidir mutluluk Mutluluk zindanların assolistidir Bir pavyon ve kerhane İnsanların basitliği kadar sarhoştur Yok olur bütün kadehler Benim alkolüm soğuk! İnanın bana, inanın Beni yıldıramaz hiçbir yokluk Bugün yaşıyorum Yarınım yoklarda Geçmiş kipler gördüm sokak ortasında Aleni ve hayasız Beni çok kırdılar sokak ortasında Ayan beyan ve umarsız Yılmıyorum, Hüviyetim bu, hiçbir asgari kuvvet beni yıldıramaz yaşamaktan Meşru hiçbir yasa düşüremez beni meclisten Ben halkım ve sesim gürdür! Beni yıldıramaz hiçbir yokluk Sesim çıkana kadar bağırıyorum Duymayın beni, duymak sizin olağandışı eyleminiz -Bir soru: bugün tarlaları suladın mı? Cevap: zenginlerin tarlasını- Evvela sula ama sularken sudan içme İşte bugün de yalnız yürüdüm Sokaklarda Ve bulvarlarda Adını bilmediğim semtin çocukları çıkageldi Burası yıkık dökük ve virane Kalbimin bir portresi Bir maden işçisi gibi Toz, toprak! Hepimiz geldik ve gideceğiz bir gün Bugünde yaşamak varsa alnımızda Severek yaşamalı Göklerin uçsuzluğuyla tanışmalı Kuşları öpmeli Kahveleri yudumlamalı, -hatırlı kahveleri- Ben Bir insandan daha fazlası Bir mutluluktan daha azı Yaşamak var içimde, Minderiska gözlerle Ve varsa benim gözlerimde Minderiska, Beni yıldıramaz hiçbir yokluk! |
okuyucusuna hitab eden
bu değerli paylaşımı
yazan yüreği kutlarım