Aşk, çiçeğini nerde unutmuşsunsabahlar sisli,yerde bulutlar hiç yaprak çıkartmamış gibi ağaçlar puslu deniz düşmüş gözlerinin altına kirpiklerinde çatlayıncaya dek ağlayan bebenin kalbi yeni bakışlar çizmeyi unutmuşsun bir yerde uzadıkça uzamış kalbinle dilinin arası soğuk gecelerden sonra ellerini ısıtan güzel soluk almanı sağlayan bir kapı aralığı gülüş aşk, çiçeğini nerde unutmuşsun ..... seninle anımsıyorum şemsiyesiz yağmurları birbirimizin içine saklandığımız körebe bir hayatta değneksiz yürüyerek bir geçit aramamız gözlerden gözlere üstümüze bindiren, yıkık duvarları unutup kaybolmamız ucu görünmeyen yıldızsız sokaklarda küçük bir tıkırtıya birlikte koşmamız sonra kaybetmeden ayağımızdaki ritmi susuz bir yolcu gibi çöllerde yürümemiz birlikte yeşeren su sesine bulmak umuduyla yol almak kana kana içeceğimiz kaynağa sen peter ben çiçek kız daha çiçekli düşler serperken bahçelerimize yeni sümbüller dikerken suyun böğrüne ayları bırakmazken gecede, karanlıkta çöreklerimizin içine katarak kuru elma hoşaflarının yanına sarı ayvalar sallanırken evlerimizin önünde 27. 11. 2013 / Nazik Gülünay |
Yüreğinize sağlık.Sevgiyle kalın.