Minderiska!
I.
Sen biliyorsun işte elma nasıl yenir, Bana gösteriyorsun kırmızı bir elmayı Elma minder göğsü elyafımsı Beni saklıyorlar minder göğüslü elyafımsı elmaların arkasına Kırmızı çıkageliyor tüm mutluluktan Biliyorsun kuşlar tatlıdır lakin seni üzerlerse hepsinin düşmanı olurum Belki bir kuş vururum kırk arşın öteden Yere düşerse kediler de üşür Biliyorum sen hep üşürsün, Ellerin Alaska, yanakların Minderiska! II. Yaşamak var seni en uçsuz bucaksız masallarda Masallar işte her masaldan farklı masallar Senin kuş olduğun benim balık olduğum masallar Biraz daha uyuyabilirsin bence ki benim omzum Tanrı tarafından sana sorularak yaratılmış olmalı ki Kafanı koyduğunda hüznün ve kederin yerini bırakan bir mutluluk beliriyor her yerde Bir bir sayıyorlar peşi sıra gelen eşkıyaları Avcılardan bir otobüse biniyorum binişimin adı: yaşasın Minderiska! III. Bütün tanrısal olayların etrafında etraflıca düşünüyorum Sen diyorum, senin dünyaya gönderiliş amacın kesinlikle farklı olmalı Sen çünkü başkanın başkentisin, hiçbir şey kadar güzelsin Bir hiçlik var elimde, içi boş! İşte onun kadar güzelsin Sen bu dünyada var olmayan tüm güzelliklersin bana kalırsa Bir elmanın siyah olması gibi, Yahut dünyanın en güzel ama hiç bilinmeyen tanrıları gibi Yaşaması istenen tanrılar gibi Biraz daha kalırsan ve kaşların arşa değerse Sana aşık olacağım en sığ mahzenlerde. Aşk gelecekmiş aşk, yaşasın Minderiska! |