Hasret SenfonisiCelp ediyor yine tüm benliğiyle beni ellerin Bir caziben vardı senin Çillerin yanaklarından elmacık kemiklerine uzanıyordu Bir hayli utanıyordu gözlerin Yalnız bir sen vardın koca toplumlarda Bir sen vardın ki tutuldum sana Sonrası rakı ve mezesi Şarkılar geldi, bitmek bilmeyen şarkılar Ayrılığın yahut hasretin tınısı bu Yine Hasan’la içiyoruz, Çiçek Pasajı’nda Yalnız bir sen vardın, Çiçek Pasajı’nda Bir sen vardın ki içtim şerefine Çıkageliyor Bab-ı Ali’den tüm hüzünler Maşallah Sayın Tanrım, hüzün konusunda pek de iyisin Sana inancım sonsuzdur Lakin bu soğuklar onu dondurur. Tanrım soğuk verme kedilere ki üşür göğüsleri Çünkü kalbi vardır altında, karanlık kalbi Yalnız sen vardın, mabedimde Bir sen vardın ki dua ettim hasretine. Gün, güneş, ışık, bulut, ağaç, çiçek hatta kuş Hepsi dökülsün yollarına sevgilim Sana geleceğim yolda asfalt çalışması var Gecikeceğim. Bekleme istersen beni yolum uzun Yalnız bir sen vardın kara parçalarında Bir sen vardın ki gelemedim sana Kış vurdu yüzüme Ellerim soğuk fakat soğuktan değil! Sensizliğine titrer… Aslında mevsimlerden kış değil, sonbahar Ah o Eylül sevgilim, geleceğin gün Yalnız bir sen vardın sonbaharımda Bir sen vardın ki güz çiçekleri ağladı sana.. |