Beni bana bağışla
Bazı kalplerin kaderidir aşk,
bilirsin, böyle buyurmuş şairin biri. İşte bu dizeyi fısıldadın ruhuma, teşhis koydun benim ahmak marâzıma. Beni bana bağışlar mısın? Dizlerine sığınıp gözyaşlarımla ıslattım, sırılsıklam oldu dudakların ve yanakların. Beni biliyorsun, ama bilmediğin bir şey var, acılar içinde bir hüzün girdabındayım. Daha demin ıslattı yağmur şehrimi ve beni, hasretin deşti, parçaladı içimi. Unut ismimi, unut cismimi, geçmişe göm beni, terk et, bırak, azat et acından beni. Ben müptela olmaya meyyalim, kırık dökük bir kalbin sahibiyim. Çocukluğuma, gençliğime, yarınıma, bir tutamlık tebessüme beni bağışla. Aşk bir tufan, bir boran, bir tipi, savrulurum, kahrolurum, tükenirim. Sür rujunu dudağına, savur saçlarını, paramparça et tüm fotoğraflarımı. Pencerelerini aç, nefesin tazelensin, rüzgar savursun işaretlerimi, kokumu silsin. Kalbimde boy vermiş acının filizleri, tırpanla ne olur, çoraklaşsın dipleri. ’’Eylül hüzün ayıdır’’ demiştin, haklısın, bu hüzün ölümün üvey çocuğu. Hırpalanırız, yoruluruz ve tükeniriz, gözlerinin hatırına beni bana bağışlar mısın? |
Yüreğine kalemine sağlık
Yüreğin susmasın
____________________________________________________Saygılar