Karanfil sokak
Karanfil sokak, numara aklımda kalmadı,
bilirsin rakamlarla aramızdaki husumeti. Bilinçaltımda hoşnutluğun ve hüznün fotoğraf kareleri, hoş renklerin ve düşlerin yıkandığı canlı gerçekler. Ve anı kilerimde negatif kareler, hüznü teskin edilmiş mutlu bir heyecan. Sesten sonra solukların buluştuğu, gözlerin bakışlara doyduğu. Mesafelerin yatırıldığı hasta döşeği, yollara, şeritlere yedirilen tebessümler. Son istasyon ile biten yolculuktan sonra, hayal çıplaklaşır, başlar güzel saatler. Üryan meydanlar çıplak dokunuşlara kaldı, vakit sevişmenin tatlı sarhoşluğunda. Zaman acımasız tağut, despotluğunu soyundu üstünden, bizlere babacan davranarak ve güzelliğinden bir buket sunarak. Tüm aykırılıkları susturmuştuk, süte yatırarak efkarımızı. Masum dokunuş, sonra dokunuşlar, yamacında müsterih buseler. Asırlık bir kokunun şehadetinde, heyecanlı düş sessizliği. Kelimelerimiz et ve kemik giyinmiş, tenimiz sürünürken şehvetle. Çenemde bezeli gümüş sakalım, ağarmış göğüs kıllarım, gümüşler içindeyim. Koca ellerim saçlarının arasında kayarken, yıldızlar dökülüyordu gökten gecemize. Sesimiz kısıldı, harflerimiz minikleşti, nefesimiz şehvetli notalar gibi. Tutku doluyduk, arzu dolu ve su dolu, azgın kısraklar gibi birikmiş her bir dolu. Yeminlerimiz fesat oldu, benliğimizdeki iktidara şerh düştük. Bakıştık ve soyunduk, seviştik ve hüzünlendik. Ve dönüş yolu; karanfil sokaktan geçiyordu. 13/09/2013 Ankara |