yarım şiir...kemiklerim üşüyor donmaya yüz tutmuş bir sarı düşer düşer düşer ilk yağmur sonbahar tarafıma... sonbahar eşiği bir ağustos geçer sessizce dört köşe kısa bir masa demli kahvesinde toprak kokulu fal iki sadelye bir telve yalnızlık... duvarları kanatan karanlık ayın gölgesinde dans eden sehba taşır eriyen mum kül tablasını bir kadının saçları garip bir ıslık taşıyan rüzgarı yitik kentlere çöken IŞIKLAR gözümü yakan ateş böcekleri koca bir şehrin ortasına konmuş bir aşk oysa dokunsa göğe göğsüm yağmur yağacaktı kelime kelime... dar odalara kelepçe takmasa karşıdaki resimler kaldırımlarda gelecekti gölgemizle gizlice öpüşmelerin düştüğü soğuk yollara soluk bir sokak lambası gecenin ellerinde sonbaharın serin elleri şimdi yeniden öpüşsek gelir mi ilkbahar sarılırken yarım kalmışlığımın şiirleriyle... |