6
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1717
Okunma
YARIM KALMIŞ ŞİİR-1
“ Ölüm çiçekleri açıyor avucumda oysa ellerimde yedi renk türkülerle boyayacaktım çocukluğumun oynadığı tüm o sokakları. Bu yüzden affet beni Hoze… Ve sakın merak etme Martin’i….”
Kasımın sancısı düşürüyor yaprakları
Takvimler küskün de değil oysa mevsimlere
Ölüm sevmişse sonbaharı
Baharın kabahatidir
Rüzgarda tellere takılan uçurtmalar…
“Bir göğsünü gönüllü kesmiş -sütten dünden kesilmiş bir anne edasıyla- geçerken bir şiirin yanından, aklımın yol ortasında aniden vuruluyorum…Tanrılara ceset kaldırmak yakışır mı hiç ! “
Kazın toprakları kazın
Mermer, taşlar ve insanlar,
Kalsın çocukların ellerinde yediveren gülücükler
İki tebessüm bir acıyı süpürmeden…
“Her nehir bir türkü söyler kimsenin bilmediği içine sığdıramadığı ya çamura saplar kıyısındaki toprağı ya yassı taşlara gömer çığlığını akarken zaman insanoğluna aykırı…”
Mülteci şiirler yüreklere dar gelir
Yetim kalmış bir dize kaldırımda
Şimdi yağmur doğsa
Akacak güneş pencerelerden…
“Şimdi vakit erken ağlamaya. Saatler geceye serenat sunsun utanmaz yelkovan… ve hep zehirdir akrep. Şimdi bir saatlik ömrüm olsaydı yağmuru koklamaz mıydım hiç ? ”
5.0
100% (9)