öykü..Suskun sokaklar idam ediliyor “ Müzeyyen, son seferindeki metroyu boşaltırken ağır adımlarla… herkes koşar adım dışarıya doğru merdivenden kaçar gibi çıkıyordu. Dışarısı karanlık, karşıda alış-veriş merkezinin aydınlığı, son istasyon ve herkes gökteki aya bakmadan koşuyordu. Müzeyyen “kaldırımlara…kaldırımlara takılmasın ayağım ve sen hep kal sol yanımda” dediği sıra ben gökte uçan uçaklara bakıyordum… sekize dört kala Adana… dokuzu sekiz geçe İstanbul aktarmalı İspanya uçağı ben biliyordum hepsini…Müzeyyen beni, ben Müzeyyen’i seviyordum. O beni kokumdan tanırdı ben onu kara saçlarından…Benim onu dilsiz sevdiğimi ah bir diyebilseydim ilk önce ona renkleri tarif edecektim… Ankara’ya kar düşerken tutup onu elinden belki beyazı anlatacaktım…Ki şimdi biliyorum ki sen içinden türküler söylüyorsun. Dudakların kımıldanıyor ve ben okuyorum senin duymadan söylediklerini….. |