istanbul kokuyor bozkır ağzım
güzün kızıl çatısı altında
yaşlı incir ağacının inleyen yaprağı gönlüm kör topal çağlayan bir nehir geceye dilleniyor munis donuk tekdüze ay topluyor ışığını ömrüm tespih boncukları diziyor mebzul miktarda "bilmem"zikrini çekiyor dilim yunus misali kısık sesli bir ney akıl sesim "aynalar yalan söylüyor" bu yüz benim değil biteviye sürünüyor koynumdaki zaman ürkek bir ceylan atim hep bekledim aşk eşiğimin ardında değil bilinmez bir ülkede hükümdar bağrı açık doruklarım kavruluyor ikindi güneşinde ıtır kokulu gölgeler düşüyor üstüme yaralarımı tuzla ovuyor mazim yüzüm yok yaradana yağmur kuşları konuyor dualarıma asılıyorum gençliğime istanbul kokuyor bozkır ağzım kışa hazır değilim 09 mayıs 2013-gönül gençyılmaz |
kutlarım