kuzey yanım ölüyor
ve akşam çöker gözlerime
hades ‘in ölüler diyarı kayıkçısıyım savaşlarımın yorgunu kirpiklerim güz yaprağı siddhartha fısıldıyor “akan hep farklı görünen hep aynı” kor ateşini harlıyorum bir çöl şehri kadar yalnız mülteci ruhumun neden hep aynı resmi çizer duvarlara mülteci çocukları uçurtmalarının ipini kesen kabil’in oğullarından habersiz az önce ağlamış gibi gözleri kesin ve keskin ah keşke diyorum kuzey yanım ölse nehirlerde yüzse buzlarım taşlı yaşlı mülteci yollarımda yayılsa çürümüş yaprakların altında “yeşil tomurcuklarıyla menekşe kokularım" bir mülteciye ne anlatır gökyüzü gönül gençyılmaz |