tuz
yaralı bir gömütte
günışığına vurgun külrengi anılarımı yükleyip kırlangıçlara incinmiş şiirlerimi avutuyorum ne fayda masal evinden çıkan bir çocuğun yeşermiş masumluğuna öykünen kirpiklerimde ıpıslak papatyalar dizilmekte bir punduna getirip pamuk şekerinden balon yaptığım bulutlarım ne zaman dönüştü fırtına bulutlarına vadi kuşlarına takılan ömür uçurtmamı acemi bir rüzgar savurdu koca ağızlı uçurumlara çiçeklerin hep ağladığı içimi eriten türkülerin öğretildiği yere tuz birikti hayat çölüme su arayan çöl kuşları gibi takvimden bir yaprak daha inledi bir yaprak daha sahiplendi yüzümü yaşam menzili biraz daha kısaldı siste usulca mayıs 2013-gönül gençyılmaz |