Dostça
Ne o gözlerinde
Gök yarılmış yer çökmüş Bırak kirpiklerindeki incileri omuzlarıma dizilsin Sana demedim mi kâğıttan uçak düşlerini uzak tut İpi kısa uçurtmalardan Dinlemedin Kozayı Yaratan’ın aşkına Ne vakit buza kesti yaban mersini gülüşlerin Gılgamış boşuna aramış ölümsüzlüğü Bilse ki sır bedende Bilsen sır bende Gittiğin yol bende Dostluğun en katıksız hali değil miydi dilimizdeki izi Daldan dala atlamadan tut ellerimi Diyorum şu demir yokuşlarında Yuvarlasam güneşi Can suyu gelse de köprücük kemiklerine içinde lotuslar açsa Korkma incinmez saçların demlenirken göğsümde Yeni baştan yazsak Gılgamış öyküsünü "Sonra çеkildim bir kеnara, Sеyrеttim olan bitеni. Baktım; kimdе bеn nе kadarım, Kim bеndе nе kadar kalmış. " Henüz çok toyken kalemim,"edebiyatdefteri" ailemin içinde buldum kendimi çelik gibi yürekli bir oya ağacı gibi nazenin kalemler, sımsıcak dost oldular bana Bir gece soluklanayım derken Kıymetli Edebiyat Ailem , nasıl mutlu olduğumu anlatamam sonsuz teşekkürler, saygılarımla Gönül Gençyılmaz |
Tebrik ederim dizelerinizi.