meyhane çırağı
yeterince ektim
keder tohumlarını bırak teselliyi “ zaten zayıflamış içim incelip kadehe döndü” şu ilk şarabı yapan cemşîd kadar hünerli çağır “meyhane çırağını “ doldursun boş testileri elma gibi suyu çekilmiş hayat ırmağım diz boyu kendine hayrı yok ki dağları aşsın bunaldım bu şehirden karanlık içmiş sokakları kedileri bile ürkek can alan melek kan ter içinde ölüm pamuk ipliği zerre zerre öğütülmüş değirmende biri bin pare düşlemiş firdevsi yasak buğdayı mı yok yasak elmayı mı yemiş âdem hepsi bahane ilk atılan adımın bir anlamı olmalı cennet mi cehennem mi rıdvan mı zebani mi sen söyle “meyhane çırağı” “aldatmasın seni çöl devleri seraplarla” ilk kan ilk kibir ilk kıskançlık kâbîl’i düşün kırmızı pabuçlara döndü yanakların “meyhane çırağı” boş ver aldırma bana sahi düşünceye sığar mı Tanrı Çok Kıymetli Seçici Kurulu’na ve Edebiyat Defteri aileme sonsuz şükranlarımı sunarım .Hep var olun lütfen! gönül gençyılmaz |