Peluzda:Eski Mısır kenti II.Kambis:Pers kralı Miut:Kediler, Tanrı konumunu kazandıktan sonra kısa zamanda günlük yaşamın bir parçası oldular. Bir çok aile özellikle de kız çocuklarına kedi çağırma nidası olan Mit, Miut seslerini isim olarak koymuşlar. Mafdet: yılanı pençesi ile öldüren bir kedi tanrı motifi
Persliler Eski Mısır’ın kedilere verdiği önemi kendi çıkarı uğruna kullanmakta gecikmediler. Öyle ki, Persliler tarafından kuşatılan Peluza kenti teslim olmakta direnince, II.Kambis Eski Mısırlılar’ı kent duvarlarının üzerine canlı kediler fırlatmakla tehdit etti. Kedilere olan dinsel saygılarından dolayı kent halkı bu kutsal varlığın incitilmesindense teslim olmayı seçti.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Birden... tinimi kovalamaya başladı kediler... sonra tırmık yaralarıyla kendimi kızıl denizi geçip Nil'de boğulmuş buldum... Ramsesle selamlaştım...Lotus'a bu sabah yeniden aşık oldum, Steu yılanları avlıyordu.... Nerdeymben... Bura neresi.. sen kimsin.. bir papürüs bulun bana lütfen... Tapındığım tüm tanrılarımı Piramitlere gömdüm...
Saygılarımla
(*)Sabiha Hanım.. Emeğinize sağlık....
umutadam tarafından 10/4/2008 8:59:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiirden algıladığım kadarıyla,anlatılmak istenen olgu insan olmanın çok basit ama bir o kadarda azametin sosyolojik formatta tabulaştırdığı yönetimlerin insandan uzak elit yaşamıydı betimlenen.. .adem oğlunun tamamını kapsamayan bir dönemi vurgulamış şair bütünün de..Papüristte derken ,yazmanın ve yazılı metinlerin bu dar kalıpları genişleteceğini ima ediyor..
Büyük bir emek ve fikir yoğunluğunun olduğunu düşünüyorum.. Sonuç ta insanız köklerimiz ilk çağlardan gelsede bu şiiri kutluyorum..için de insan unsuru vardı..evrensel boyutta.. Teşekkür ediyorum paylaşımınıza.
kedilerin uysallığı için sekhmete mi duacı olmalıyız yoksa veya akıl tanrısı thot'amı bilmiyorum.. belki de philae nehrinin sularıdır işin sırrı::) güzel bir çalışma olmuş.. tebrik ediyorum sevgiler
Değişik bir konuyu, güzel biçimde yorumlamışsınız..Şerbeti parmaklayan loğusa cinleri mi;))Tanrının doğumu yakın demek ki..Zamanın derinlğinde, insan beyni imgelerini kutsallaştırmış ve oturup onlara tapmış..Gerçekler bazı şeyleri bozmuş mu? düzeltmiş mi) belli değil.Ama tılısımlı, garip bir büyüsü var mitolojinin..Bölük pörçük bildiğimiz Mısırın büyülü ortamını taşımışsınız..Elinize sağlık..
biz kimleriz biz altaydan gelen mısırı,makedonyayı dört nala geçen atlı süvariler değil ta ezelden yaya teriz ter içtiğiniz puronun ucunda ateş olup yanan
kültür olan Mısır için en önemli gıda buğdaydı…ve yaşam buğdaya endeksliydi.. gökyüzünün iklimin Nil in gözlenmesinde hep aynı kaygı vardı… ekim ve hasat dönemlerinin sorunsuz atlatmak...
... işte bu noktada fare düşmanı kedilerin eski Mısırlılar'a inanılmaz yardımları oldu... din ve doğanın içiçe geçtiği eski Mısır'da kediler kısa zamanda Tanrı konumuna ulaştılar ve bu onlara büyük bir koruma ve saygı kazandırdı...
kedi başlı Bast ve aslan başlı Sakhmet olmak üzere kedi kökenli Tanrıların Eski Mısır inancında önemli bir yer tuttuğu kolaylıkla görülür... Ra'nın Güneş'le özdeşleştiği ve firavunun Ra'nın oğlu olarak görülmüş eski Mısır'da kedi Tanrılar da güneşle bağlantılanmıştır. Bast Güneş Tanrısı Ra'nın kızıydı. Sakhmet de aynı şekilde Ra'nın kızı olarak kabul görürdü. Sakhmet'in aslan başı da basit bir tesadüf değildi. Hem kedigillerle olan ilişkisi hem de ana gezegeni Güneş olan Aslan Burcu ile ilintili idi. Aslında Bast ve Sakhmet bir izdüşümüdür.. tanrılaştırılarak hayatın parçası olan evleri kötülükten koruyan kedilere makyajlarıyla benzemeye çalışan kadınlar kızlarına da Mit Miut isimlerini verdiler.. kedisi kaybolan tüm aile yasa girip kaşlarını keserken kedisi ölenler reenkarnasyon kültürüne dahil edilirken törenle tapınağa gömüyorlar tapınak ve pramitlere resmediyorlardı… Mafdet isimli bir yılanı pençesi ile öldüren bir kedi tanrı motifi buların başında gelmekteydi...
Kedi Mısırın simgesiydi..ve komşuları da bunu fark ettiler…..ama kediler Mısır'ındı ve korunmaları şarttı... Mısır dışına çıkarılması yasaklanan kedilerin yunanlı tacirler tarafından çalınıp akdenize yayılmasına engel olamadılar.. Persliler komşusu Mısır'ın kedilere verdiği önemi kendi çıkarı uğruna kullanmakta gecikmedi. ..öyle ki Pers kralı Kambis tarafından kuşatılan Mısır kenti peluzda teslim olmakta direnince Persliler Mısırlılar'ı kent duvarlarının üzerine canlı kediler fırlatmakla tehdit ettiler...kedilere olan dinsel saygılarından dolayı kent halkı bu kutsal varlığın incitilmesindense teslim olmayı seçti…
güneş Mısır'ın yaşam kaynağıydı... güneş ikedilerin etrafında örgülenmişti... Kediler, bereket ve bolluğun habercisiydiler. Bir kişi rüyasında kedi görürse rahipler bu yıl büyük bir hasat elde edeceğine yorarlardı. Kedi tanrıça Bast için hasat öncesinde törenler yapılır ve Bast'ın yaşadığına inanılan Bubastis kentine giden Eski Mısırlılar bu ziyaret ile hacı olduklarına inanırlardı. ..Bir elinde sistrum denen bir çalgı ve diğer elinde bir sepet dolusu yavru kedi tutan Bast'ın uğruna hacı adayları şarkılar söyler ve sistrum çalarlardı. Bubastis'e ulaşıldığında ise dinsel çoşku büyük bir festivale dönüşür şarapla zenginleşen masalarda Bast'a olan saygı dile getirilirdi...
Güneş Tanrısı Ra'nın gözleri olan kedi tanrıçalar her şeyin en iyisine layıktı kulaklarında altın küpeler gözlerinde kristal taşlarla ..ve Ra onlar aracılığıyla iyiliği ve kötülüğü görürdü.. Güçlenen Roma İmparatorluğunun yönler Roma ya çevrilirken Mezopotamya'dan eski yunan a ihraç edilmiş dinsel motifler sski Mısır tanrılarını da Nil'in derinliklerine doğru itti. Bronz kedi tanrıçalar yerlerini mermer tanrı-insan heykellerine bıraktı. Kedilere olan saygı yıpranırken bir zamana damgasını vuran Bast ve Sakhmet, sadece ören yerlerinde duvar resimlerinde rastlanan motifler olarak kaldı…
düşündük yeniden ..ki titretirken krallıkları " korudu buğdayını diye " şehrini Kambis e .. diz çöküp teslim ederken gönlünü kedi Bastet e bir koca kültür muazzam bir medeniyet .. vavv ..!
ve şair gönül genç yılmaz ın dizelerinde yeniden canlandı sesler sistrum müziğine karışırken Mit .. Miut …!
sevgim saygım tebriklerimle...
not: alkılları baştan alan mutlak görülmesi gereken bir medeniyet...
SABİHA KÜÇÜKTÜFEKÇİ tarafından 10/3/2008 4:23:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Üstadım beni fazlasıyla deşifre etmişsiniz…nü gibi kaldım…:)sistrum seslerini dinlemek isterdim…aşığı olduğum bu medeniyet daha çok dillendirecek…vaktinize,emeğinize sağlık… teşekkür derim sevgim…saygım sonsuz… .
Üstadım beni fazlasıyla deşifre etmişsiniz…nü gibi kaldım…:)sistrum seslerini dinlemek isterdim…aşığı olduğum bu medeniyet daha çok dillendirecek…vaktinize,emeğinize sağlık… teşekkür derim sevgim…saygım sonsuz… .
Üstadım beni fazlasıyla deşifre etmişsiniz…nü gibi kaldım…:)sistrum seslerini dinlemek isterdim…aşığı olduğum bu medeniyet daha çok dillendirecek…vaktinize,emeğinize sağlık… teşekkür derim sevgim…saygım sonsuz… .
Üstadım beni fazlasıyla deşifre etmişsiniz…nü gibi kaldım…:)sistrum seslerini dinlemek isterdim…aşığı olduğum bu medeniyet daha çok dillendirecek…vaktinize,emeğinize sağlık… teşekkür derim sevgim…saygım sonsuz… .
Sağlam bir üslupla dolu dizgin koşturuyorsunuz yine şiir bozkırlarında Gönül hanım. Yalnız bazı sözcüklere dipnot düşseniz daha anlaşılır olacak eseriniz. Gerçi Ahhmet Haşim, "Şiirde mânâ aramak eti için küçük bir serçe kuşunu öldürmeye benzer." diyor ama sizin şiirlerinizdeki mânâ bombardımanı da göz ardı edilecek gibi değil. Tebrik ve saygılar.
peluzda:mısırda bir kent 2.kambis:pers kralı çebiç:bir yaşını doldurmamış keçi yavrusu maftet:kedinin pençeleriyle öldürdüğü yılan(efsane tabiki..) sistrum:antik çağdan kalma bir çalgı M.Ö. 525 yılında pers kralı 2. Kambis askerleriyle mısırın kapılarına dayandığında peluzda bekleyen Mısır ordularının direnişiyle karşılaştı. Ancak kurnaz pers kralı Mısırlıların hassasiyetini göz önüne alarak çevrede ne kadar kedi varsa askerlerine toplattırıp onları birer kalkan olarak kullanmış. Mısırlılar da tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye silahlarını bırakarak teslim olmuşlar.
peluzda:mısırda bir kent 2.kambis:pers kralı çebiç:bir yaşını doldurmamış keçi yavrusu maftet:kedinin pençeleriyle öldürdüğü yılan(efsane tabiki..) sistrum:antik çağdan kalma bir çalgı M.Ö. 525 yılında pers kralı 2. Kambis askerleriyle mısırın kapılarına dayandığında peluzda bekleyen Mısır ordularının direnişiyle karşılaştı. Ancak kurnaz pers kralı Mısırlıların hassasiyetini göz önüne alarak çevrede ne kadar kedi varsa askerlerine toplattırıp onları birer kalkan olarak kullanmış. Mısırlılar da tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye silahlarını bırakarak teslim olmuşlar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.