Hüzün çiçekleri açtı Çınaraltı’nda bu gün Ve içimdeki şiirler öldü Defnettim bütün kelimeleri Elimde bir iğne, kefen dikiyorum anılarıma Sürdüm sitemlerimi sinemdeki namluya Bulutlar nemini dökerken üstümüze. Güneşin ışıklarını söndürdüm kül tablasında Çınarın gölgesinde boğuldu izmaritler Kırıldı kadeh al şarap döküldü Çakalların üstüne.
Hey garson bakar mısın?
Fark ettin mi yeşil duvaklı gelin türkü söylüyor bize Hem ağlar hem giderim diyor çırpınan Karadeniz’e koşarken. Hüzün mü yağdı kirpiklerine? Neden bu buğulu bakış? Suskunluğu mu yuttun ansızın Haydi, anıları tokuşturalım bu akşam Geçmişe gidelim geceyi koynumuza alıp.
Bak tren düdük çalıyor Gecikmeyelim, zaten hep geç kalmadık mı hayatta? Irmak boyunda kol kola gezen sevdalıların Çitlettikleri sevgileri süpürelim Çöp kutularından gazoz kapaklarını toplayalım Ters çevirmece oynayalım çocukluğumuzdaki gibi. Ay doğmuş gördün mü? Gümüş bir tepsi sanki İçini boşaltıp çember çevirelim yine tozlu sokaklarda. Yıldızlardan taç örüp sevgilimizin başına takalım.
Topladı eteğini Yeşilırmak’tan Harşena Dans etmeye başladı yapraklar Semaver dumanı sızıyor akşamın serinliğine Masal şehir nefes alıyor derinden Bir adam öksürüyor kurtulmak için kederinden. Yalı boyu evlerin bacalarından kahkahalar tütüyor Bir kadın camdan küfürleri döküyor ırmağa Ve çocuğunun alnındaki ateşi…
Bu ne kalabalık, bu ne ses yoğunluğu Fısıltılar, sevda sözcükleri uğulduyor kulağımda. Kahveyi çınlatan bu müzik ne Duymamıştık değil mi çocukluğumuzda? Trt dinlerdik pilli radyolardan Sabahları türküler Nida Tüfekçi’den Hazırlanırken okula can verirdi bize “Gemilerde talim var, bahriyeli yârim var.” Suluova Amasya arası ne kadar da uzun gelirdi Minibüsün teybinden dinlerdik Orhan Gencebay’ı Radyolarda yasaktı o dönemler.
Zar zor yetişirdik her gün okula Amasya lisesinin kapısında gizliden izlerdik kız arkadaşımızı Göz göze gelmeye bile utanırdık Şimdi öyle mi ya, bir bak çevrene…
İhtirası gömmüşler avuçlarına Ne Ferhat’ın deli sevdası var, Ne Mecnun’un kutsal bağı…
Öğlen tatilinde Beyazıt Camisine koşardık Kaçırdıklarımızı ifa etmeye Asırlık çınarın altında çantamıza koyduğu Helva ekmeği yerdik annemizin. Buram buram kebap kokuyor burası O zamanlar adını bile duymamıştık değil mi?
Biz de isteyelim mi birer tabak? Hey garson! Hey garson, bize de bakar mısın? O kadar kalabalık ki duymadı sanırım Amasya akmış buraya.
Hatırladın mı bir gün okuldan kaçıp Tersakan’a gitmiştik yüzmeye Üstümüz çamur olmuştu Kızmasın diye annem yalan söylemiştik yeminler içerek Gök delindi Amasya’da çamur yedi sokaklar Sokaklar değil ama biz yemiştik dayağı…
Hatırladın mı Sel Ağzını? Heykel falan yoktu o zaman İki ticari taksi birkaç faytondu müdavimleri Sahi neden hiç binmedik faytona Dedim ya hep geç kaldık hayata Tutamadık bir türlü geminden Şahlandı her yaklaştığımızda deli atlar misali.
Bahçeleriçi bahçeydi o zamanlar Göğe uzanan eller gibi evler yoktu Kenardaki yaban güllerinden kurtulabilirsek Misket çalmaya girerdik, bazen yakalanır kaçar Bazen doyardık mis kokusuna.
Bak garson bu tarafa bakıyor bir de sen iste Susuyorsun neden hiç konuşmadın?
Hey garson, gelir misin? Yanımızdan gelip geçti görmedi bile… Okkalı bir küfür edeceğim şimdi Herkes görecek beni… ……! Kimse fark etmedi, hayret Neden duymuyorlar bizi Ruhlarımız mı birleşti Çınaraltı’nda Onlar mı ölü Yoksa biz mi ölmüşüz çoktan? Biz ölü müyüz can dostum Ölmüş müyüz biz?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇINARALTI’NDA İKİ RUH şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇINARALTI’NDA İKİ RUH şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne övmek sizi gayem, ne tebrik, ne iltifat Bilirim ki heybeniz agzina kadar dolu. Size "ECE" diyorlar; cok yakisan bir SIFAT Ki, o yüzden herkesin, size ugruyor yolu...
Fakirin yolu düstü; ugradi bahcenize incitmeden kokladim acan son gülünüzü. Vakif oldum sonunda, ben de derecenize GIPTA ile seyrettim onca ödülünüzü.
Yolcu yolunda gerek; artik gitme vaktidir Ömrümüz varsa sayet, dönerim birgün elbet. Sayin ki bu dizeler bir dostlugun aktidir SAYGIM da mühürüdür; her daim...ilelebet.
ne kadar yüce olsa da kul.. başkasıyla ekol.. yücelik bile bir başkasının yok saymasına direnemiyor yıllarımızı verdiğimiz sevdalar sözde olmasalar da dostlar aranmamayı gönül affedemiyor..
nihayet kabul edildim niye şutlandığım meçhul şimdi kimse hoş geldin demedi içim acıdı.. meğer dostlarım da kula kul..
bir Çınaraltının size yaşattıklarından çok daha yalnızım gardaş kime ne ettimse ömrümü insan kazanmaya harcadım kapısını çaldıklarım evde yoklar
kimi kimden sorsam başka kutbu işaret ediyor bana onu anma diyor vay bee ne büyük ailemiz olmuş kopyala yapıştır muhabbet kimse kimseye şair demiyor içim acıdı gardaş
ne güzel aile idik herkes kendine yeni dostlar edinmiş herkes şeyh şıh dün biri Akif ne dedi şairlerin şairiyim daha önce de ben şiirin doruğundayım demişti izah etmiştim silişimi çüüş dedim
şükür ki siz dostlarınızı çoğaltmışsınız ne mutlu ne çok severdik birbirimizi ne kadim dostlar edinmiştik yalanmış
kırıldım gardaş kendime
herkesin yolları ayrılmış canımız sağ olsun denmiyor işte
Hemşerim Ellerine yüreğine bu kadar güçlü bir şiir yazan bileğine sağlık tebrik ederim tam puan la kutlarım Allah sizlerin de yar ve yardımcısı olsun memleketten uzak yerlerde
geçmişle gelecelk harmanlanmış duygulu ve mükemmel şiirinizi kaleminizi kutlar başarılarınızın devamını diler sevgi ve selamlarımı gönderiyorum can ablam
Yorumsuz bir şiir Usta kaleminden başka dökülüyor inciler Okudukça tekrar istiyor gönül su gibi akan her satır sonrası Mutlu ayrılarak hazzı başka zaman tekrar almak için gene döneceğim Afet Hocam Saygılarımla
Hayır ölmedin Afet ablacığım. Geçmişe bir yolculuk geçmiş vadede.. Özlemi boş ver artık ölen yıllar sadece, Uzun yazmışsın diye kızacaktın ben yine, okuyunca Affettirdi.yazdığın bu güzel destan hece
ölen hayatın geç kalınmışlıklarını hissedemeyenler... biz kaçırdıklarımızı da yaşıyoruz anılarda mısralarda hayallerde yaşıyoruz ya yeter nerede nasıl olursa olsun kaçırdıklarını hissedemeyenler analayamayanlar yansın varsın yanmasını becerebilirlerse
Kimse fark etmedi, hayret Neden duymuyorlar bizi Ruhlarımız mı birleşti Çınaraltı’nda Onlar mı ölü Yoksa biz mi ölmüşüz çoktan? Biz ölü müyüz can dostum Ölmüş müyüz biz?
Çok güzeldi üstadım severek okudum yüreğine kalemine sağlık Yürek sesin hiç susmasın Saygılar selamlar..............
Göz göze gelmeye bile utanırdık Şimdi öyle mi ya, bir bak çevrene…
İhtirası gömmüşler avuçlarına Ne Ferhat’ın deli sevdası var, Ne Mecnun’un kutsal bağı…
Çok duygulandım.Tekrar tekrar okudum. Maalesef bu günkünkülerle aramızda çok büyük bir nesil farkı yok. Ama nasıl birdenbire değişti her şey.Haklısınız.Göz göze bile bakamaz utanırdık. Ne güzel dile getirmişsiniz.
Hecenin usta kalemine serbest şiir de ne güzel yakışmış. Selam sevgi saygılar.
Ölen insanlık be ablam, artık hiçbir şey o yıllardaki gibi samîmi değil. Çok güzeldi şiir, yürek güzel olunca ondan dökülen herşey güzel oluyor, kutlarım ablam. Selam ve saygımla.
''……! Kimse fark etmedi, hayret Neden duymuyorlar bizi Ruhlarımız mı birleşti Çınaraltı’nda Onlar mı ölü Yoksa biz mi ölmüşüz çoktan? Biz ölü müyüz can dostum Ölmüş müyüz biz?''
Bak tren düdük çalıyor Gecikmeyelim, zaten hep geç kalmadık mı hayatta? Irmak boyunda kol kola gezen sevdalıların Çitlettikleri sevgileri süpürelim
Çok şiirdi bu serbest şiiriniz, sanki içerisinde bir çeyrek asır barındırıyordu, neler neler yoktu ki içerisinde..Kutlarım kaleminizi sevgilerimle Afet hanımcım..
Annem benim o zaman ben bu şiirini seslendireyim diyorum. Söz vermeyeyim, şimdi dersimle ilgili bi şeyle rüstünde çalışıyorum. Yapabilirsem face' ten ve mailden yollarım. Hangisindan alabilirsen. Çok sevdim çünkü şiirini. Tam seslendirmelik, ama uzun olduğundan sıkıntı yaşayabilirim. Çabuk yapabileceğimi bilsem hemen yapardım da neyse.:) Dinlen inşallah gene yazarsın güzelim şiirlerinden.
Güne aday en güzel şiirlerden birisini okudum hocam ama ne yalan söyleyim gözlerim dolu dolu oldu . Saygı ve selamlarımla gönül dolusu sevgilerimi bıraktım şiirinizin başucuna.
Yer yer hepimizin yaptığı türden hayatı şöyle bir sorgulama vardı şiirde. Uzun sayılacak bir aradan sonra pek alışık olmadığımız biçimde serbest tarzda bir şiirle sizi aramızda görmek ne güzel ablam. Tebrik eder, saygı ve selamlarımı sunarım.
YA AMASYA ÖĞRETMEN LİSESİNDEN BEN, GÖRMEDİN Mİ YANINDAN GEÇERKEN. TABİ YA BİZ O ZAMANLAR VATAN MİLLET SAKARYA HAYALİNDE GENÇLERDİK, BU GÜN VATAN SATILANAKMIŞNERDEN BİLRİDİK. BU PARANOYAYLAYYDI KİMBİLİR HİÇ BİRİMİZ DUYMAMIŞISIZ SESLENMELERİ.
hayatın akışına sitem dolu bir sesleniş ve tezatların sıralandığı bir geçmişle günümüzün yansımaları. bazen sitem,bazen özlem,bazen eleştiri anlamında çok güzel anlatım. duygulu bir o kadarda akıcı bir çalışma. tebrik ederim.
Ruhun yaptığı geziden, beden bî-haber. Tabiî ki garsonlar da duymaz. Hece hakimi Afet Hanımdan serbest bir güzellik okumak haz verdi. Teşekkürler Afet Hanım. Kaleminize, kelâmınıza kudret, ömrünüze bereket.. Selâm ve saygılarımla...
Bilirim ki heybeniz agzina kadar dolu.
Size "ECE" diyorlar; cok yakisan bir SIFAT
Ki, o yüzden herkesin, size ugruyor yolu...
Elinizdeki kalem cahili egitiyor
Ucundan süzülenler gönüllere akarak.
Akleden her nasipdâr, dersin alip gidiyor
Vefaliysa, ardinda TESEKKÜR birakarak.
Fakirin yolu düstü; ugradi bahcenize
incitmeden kokladim acan son gülünüzü.
Vakif oldum sonunda, ben de derecenize
GIPTA ile seyrettim onca ödülünüzü.
Yolcu yolunda gerek; artik gitme vaktidir
Ömrümüz varsa sayet, dönerim birgün elbet.
Sayin ki bu dizeler bir dostlugun aktidir
SAYGIM da mühürüdür; her daim...ilelebet.
Selam ve SAYGILAR efendim...