Karşılıklı Karşılıksız
oysa şarkısını bilmiyorum
teninden uzak rüzgarın unuttuğum rüyamı niçin kıskandı an?... kırıcı temmuzlarda nasıl da gülerdi saçların seni sevdiğimi kendime anlatırdım yalnızlığımı mutlu ederdim umudum ilk gençlik çaylağıyken yazların nasıl geçtiğini düşünmezdim... senin ömrün aynı zaman dilimlerinde benimkinden uzun benimse acım senin ömründen aynı zaman diliminde sen ve ben kendi ömürlerimize yabancıyız senin ömrün bir de bana... uzatmalarımız bol kısalı bu olmalı tecrübenin vefasızlığı yarım bütünlüklerde bir orman uykusu ama şarkılarımıza yabancı karşılıklı tanımama oyunundayız ağaç dallarına tutunmayı çocukluğumuza hapsetmişiz olgun özgürüz işte... aynı zaman dilimlerinde apansız farklı ölümlerde... kış sabahlarının en erken rengiyle hasta buğulu gözlerimden akandın sızım sızım bir yolculukta anladım seninle olmayı hep yalnızlıkla karıştırdığımı... sırtım üşüyordu dizlerim ağrılı yol geçmek gibiydi umut geçmek de ya da tam tersi ikisini de geçtim kalarak seninle bulduğum bu sensiz ara renkte... son sensizliğimi merak ediyorum yıldızların bittiği yerden başlayan acaba sesimdeki gülüşün dökülecek mi bir çocuk çıkıp gelir diye yine korkacak mıyım yeniden dünyaya böyle karşılıksız beklemeye... kağan işçen... |