Uzaklar Yakında
soy atlarıyla gelirdi üzerime acı
ben ölümde kurtulmanın kardeşliğiydim ayrılıkta... kış hem lacivert hem kızıl aynı şarkıya takılmış giderken üstünkörü aklıma gidişlerin ahengi gelirdi başka ne gelsin ki... bu ürpertisiydi tekrarlayanın ve aşkın tekrarıdır asıl ölüm tekrarın aşkında... sivri dal uçları gride cesur korkak yeşil gözlerinde çocuğun benim her şeyimde... öğlene yakın güneşteydik öğlen de öyle gölgeye sığındı ayrılık... kitaplarımı okumayı bırakmadım akşamüstü dumanına boğulmuş caddeleri sinema kaçaklığını hiç kauçuk ağaçlarının yanından geçmeyi çay içmeye özenmeyi bırakmadım sen de beni bırakma... çocuktum:hâla çocuğum âşıktım:hâlâ aşığım korkaktım:hâlâ korkağım sadece ağlamıyorum artık yakında susacağım... mahallelerimi özlüyorum düz ve kıvrılan caddelerini karlı ve çamurlu yollarını insan gibi bakan evlerini ilk yalnızlığımı özlüyorum son umudumda... kağan işçen... |