Dilbaz üflenen maşuklarCan telaşı bu! Acısını göğe geren kadınlar Sarı trenlere siyah esvap salarlar Kan çanağı gözlerin seyrine Dut yemiş bülbül diller Ay kırmızı şallar örtülür Üryan kanatların üstüne Bu mezbelelikte Çopur emine… Olmuştur; Göz göze gelmiştir elbet Sonu aşksız biten bir hikâye Dalında karanfil elinde mendil İşvesi sulukule yoludur Beşikte salınır bebeler Her dümteke gerdan Her ayaza merdandır İçine ot tıkanan/ Üstüne ciğara kıvrılan Mayasıl hayat… Acımazlar/ Bak ve gör Eğer vicdan denilen tekne Su kaçırmıyorsa şadırvanlarından Bir tilki; Tavuk açlığında değilse Günsüz güneş yollarında Ve sadece doymaksa inat Kaç boğum atılır sevdaya Ya/da fersiz ve öksüz Yol yordam sorulur Virane koyaklarda Dilbaz üflenen çağlar Hep laçka olur Bildiğim... Virane ömrün çalıntısı Göz dikilen bir ceylanın Kalbi hançerleyen avuntusu Ölüler konuşmaz! Ancak bize bıraktıkları ağıtlardır Dilden dile çırpınan/ Sözüm; Söz/ki Bir daha gelirsem semtinize Bir yastık bir döşek olsun Kaldırım yüzlerinizde Sökün mitillerimi Yaşamak korkakça Değil militancadır Dilbaz üflenen saçlarınızda |
Her zamanki güzelliğindeydi şiir
Kalemine bereket sevgili arkadaşım
Sevgi ve selamlar ile