Takvimler Temmuz’u gösterdiğinde,üstelik ilk Cumartesi
pırıl pırıl bir seneryo düşecek kadraja.

bir ülkede yaralı olmak ve şiir..düzenli hayat ve şiir..
yanan vücut ve şiir...tutanaklar,kovuşturmalar ve şiir..
hapislik,açlık grevleri ve şiir..hüzün ve sevda,şiir..
yüzlerce film,binlerce öykü ve şiir..işkence,militan ruh ve şiir..
devrimi sevdiren gülüş,kadraja giren aşk ve şiir..
’neden? çünkü şiir adresi bilir’..

Bir muhbirin çetelesine düşmüşsen hele,otur mektup yaz..
ağaca,kuşa ve mutlaka gökyüzüne..sevdiğine mesela..
mesela bir şarkının anımsattıklarına..bir hikayenin perdeye
yansıması ve arka planına yaz..kalabalık meydanlardan
sırılsıklam yalnızlıklara mesela..iğnesi kırık şarkılara ve
’altıyüzyıllık’ zeytin ağacına mesela..cumartesiye ve temmuza mesela..
her dilden,her renkten,her mevsimden..
’neden? çünkü mektup adresi bilir’..

İKİ YAKASI BİR ARAYA GELMEZ KENTİMDEN HANGİ ŞİİR İHBAR ETTİ SENİ BANA-SİYAH CEKETLİ ANLAM

Yüzüne,gözüne değdiğini bilmediğim bütün sözcüklerim titrektir

yanıtını bildiğim bir soru mu bilmiyorum
hani yağmur her mevsim öper ya yüzünü
bütün iklimler başkaldırır yazgısına
sırılsıklam saçlarına rağmen
kurutulmuş çiçekler gibi
hangi kitabın sayfalarına ayraç düşürür ellerin?

yanıtını bildiğim bir soru mu bilmiyorum
kaç mevsimdir söyleniyorum,dilim kesilme arifesinde
şakaklarına kır düşüyor umutların
ben sana ne demedim sözcüklerim de?

Sterilize edilmiş bir Cumartesi

umut getir gözlerinle
bir tutam mavi,gökyüzünden
bir parmak saçların rüzgarından
yüzüne düşmüş çocuk sevinçleri
getir
ceplerimde iğde kokulu smirna rüzgarları
gün
sterilize edilmiş bir Cumartesi
umut getir gözlerinle

inanıyorum,kırık bir nar yüreğin
içinde bir çocuk var incinmiş,hüzünlü
soruların kimi zaman smirna’nın kiremitten eteklerine konuyor
kimi zaman da
kendi içinde güzel bir ütopya yaşayan
ve yaşatan sürgün bir zenci
bunları yazarken,kadrajda yine aynı vapur
ve güvertesinde siluetin
deniz kokulu saçlarının serinliği çarpıyor yüzüme
sen umutsun diyorum

inanıyorum,her ne kadar soğuk
her ne kadar sıradışı ve çıplaksan da düşlerinde
sedef sularda yıkanmış ömürler büyütürsün ütopyanda
ve
kimi zaman çığlığından büyümüş çocuklar buluşur
sokaklar sessizliğine ’intihar’ vakti dolmadan
bu gece bunları anlatacağım sana
çay da demlendi
sigaram da var yetecek kadar

Henüz başlamadan

bulutlardan yeşil yağmurlar düşüyor geceye
yeşil yağmurlar,yosunlu yalnızlıklara
akşamın yanakları kızaracak birazdan
dayan
saçları belinde şiirleri ıslatacağım balkonda
alıp şakaklarına kır düşmemiş rüzgarları
okyanuslara çıkarırım saklımdaki söylevlerimi