Biliyor musun azıcığım aslında saksının dibinde Oysa yukarda bölüşülen bir hayat var biz rakı içiyoruz karanfilin dibinde sen ben ve minareller fotosentez yapıyoruz hep beraber
toprak nefes alıyor sayende aklımız şu kadarcık kalıyor gök kubbeden bir nesne eksiğiz oysa
karanfil renkliyiz galu beladan sen rahmete dönüşüyorsun birden dallara tırmanırken her ağacın gövdesinde güneşe su götürüyorsun renklerinden belli Derken karanfil oluyoruz elden ele bir sevdayı bölüşüyoruz damla damla Birleştiriyoruz elleri el alemle bisikletli bir çocuk kanalın kıyısında yada ekin tarlasında nefes alıyor doğa Yeni kesilmiş otların kokusuyla
yükün ağır mı ağır, _______yorulma! o kadar uzağa gitme şimdi karanfil zamanı beyaz sayfalara yeşil kalemle dök içini nikabın dökülsün ak satırlarıma tuz bas yaralarına acıt kendini ve en kirli yanında bul beni
_________susma ! bak gözlerimin kan çanağına tomurcuklara yakınım hiç olmadığım kadar uykusuz düşlerim yolcudur sana uzat ellerimi bana avuçlarında masum bir çocuk heyecanıyla sorular, sorgular geri dönülmez göçe kanatlı yaşayan her şey sevda kanatlı eksik hayatlar gibiyim tanımla beni
bazı kuşlar konduğu pencerelerde tutsaktır yalan yanlış ısrar baki yeşil bir har hasat mavisinde karanfil önünden tren geçen hayatlar pencereden atlayan intiharlar duran zaman esneyen saatler amaçsız bir yarış yürüdükçe uzayan koştukça beton yollar __________aslında her şey ne kadar da durağan ne kadar yakın bezgin çamurlarda nefsi müdafa olsada bir tozun direnişi san’al bir serinliğe sığınan
yaprağına kırmızı kıvrımına şavkılar dallarına hayat öpücüğü değmesede baki yeşil bir yaz içre yazılandır sıkkın şiirlerdeki meyil
unutmak ne kötü yüzleri unuttukça kendini aynı demin bülbülüyüz ta ezelden beri uzaklara götürme her şeyi gözlerinin kökündeyim
_________aşk alıngan eski bir tapınak üç bin yıllık eski iki mermer blok gökyüzünün mavi gerginliginde gergef örüyor beyaz önlük
ve aynı kabuktan yoğrulmuş hayat venüsün ağlayan dalgaları iki inciyi körfeze salmış
çesmenin göz yaşları çekiyor güz aşkını suya ayakları baglı iki beyaz güvercin yuva yapıyorlar sonsuzluğa
mermer, inci, beyaz peynir birleşiyorlar inci eriyor mermer kırılıyor çiçek soluyor kuş uçuyor
sadık bir doku oluyorlar bir ray veya bir renk düşün atoma ateş çiçek için arı gibi
dokunduğunda titreyen kanatları altın yıldızları kaplı göğün ve sadık molekülleri aşkın bir çocuk derisinde sıcak buluyor mermer taşını
güvercin direncin kırılıyorsada bazen sevgiliye dönüşüyor bilinmeyen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"bazı kuşlar konduğu pencerelerde tutsaktır" Ya diğerleri... Diğerleri de göklerde mi tutsak şair?
Ben hangi yeşile dokunsan soğuk yeşil, hangi maviye dönsem uçukken ben erde tutsağım; fikrimde mi? Yok, keramet kavuktaysa demek değil meramım. Sesli düşünüyorum sadece :) Sorular şiire, şaire bir kastım yok.
Didişilecek şiirlerdendi. Şairin izniyle, şiiri alıyorum.
sen bir tanesinde :)) haberin yok senin seninle baslayan seylersin ve sen onlarin adisin ve sair KIZ köpek ulumaz daglara bosuna orada belki ses vardir ve olasiki KIZIMIZ _____________ devam etmeyim ben iyisi
Ya diğerleri...
Diğerleri de göklerde mi tutsak şair?
Ben hangi yeşile dokunsan soğuk yeşil,
hangi maviye dönsem uçukken ben erde tutsağım;
fikrimde mi?
Yok,
keramet kavuktaysa demek değil meramım.
Sesli düşünüyorum sadece :)
Sorular şiire, şaire bir kastım yok.
Didişilecek şiirlerdendi.
Şairin izniyle, şiiri alıyorum.
Teşekkürlerim ve saygımla usta.
İyi varsınız.