0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1008
Okunma

Bir ayran yüzlü çocuk
Ve duygusuz akşamların sabahını bilerek
Uyandığında:
ilk seladan aldığın seda
Ve ismi ayrılık koyulan
Seccadeyi ters döndüren kîble
Ve bir akşam vakti içmekte böyle
Kanını dinimin
su göletlerindeki kan birikintileri dünya
dökülen onca ırmaklar nereye gider
toprak mı içip sarhoş oluyor nedir
rutin bir bilgelik
düzenli arabasındaki dört mevsimler
yağmur ... kar ...
dolu ... ve ilkbahar ...
asla sarhoş değil
ancak zaman zaman vakit olursa
sefil bir yanardağ
Ama uykusuz geceler gemi güvertelerine önemsizce sıgınıyordu
uzak kokular soluyordu sular
Terkedilen yerlerin terketmeyen toprak kokusu
Ejderhanın dans ettigi ihtişamıydı anadolu türküsünün;
tarih tekerrürden ibaret değil
tekerrür etseydi tarih olmazdı
üstüme çullanıyor sanki zaman
yaşamak fiili edilgen bende
yaşlanmak daha doğrusu sanki
yanlızlık şarkıları bağırarak söylenirya
ben hep sustum sana
rüzgara kızdım
hayata küfrettim
bir de yağmur damlasına adını yazdım
hep bir gideni olduğu için
her aşkın bir kalanı
hep bir biteni olduğu içinde
her aşkın
söylenen bir yalanı vardır
çalıp dururuz ya habire
belki de asıl sorun
paylaşamadığımızdandır
gün kararırken gecede
kırılır dişleri
eğilir başları
zambakların
züleyha bakışlısı
düşümde taranmış saçların
ateşte ellerim
canlanırken resimler
duvarda düşünce izleri
bütün kelimelerimizle
dökülüyoruz
bütün birikimlerimizle
borsada çoğalıyoruz
hep aksini iddia ettiğimiz
Ya da hiçbir şey söylemediğimiz
veya tüm cümleler inşa halindeyse eğer
Sağdaki salonda üçüncü kapı
çeşme
ışık mı arıyorsun çıkmaz sokakta
hangi sokağa çıksın istiyorsun
Öpüşen ve örtüşen cisimler
Büyük bir özveri ile
çürümede
Kelebek kanatları utangaçlıktan
Sarmaya zamanmı bulur
Kısacık ömrümün en uzun günü
Yitik günlerime şemsiye
iki rekattır bûsesi
Kanatlarında kırılır
Depreşir öfkesi yerin
Yerin yedi canı yanarken
Sabahlarda ketum
Alnından vurulurken gecelerde
Kîblede namazgahın
Dudaklarında kılınır
Gölgeye sığınır korkuları
Vurmayın güvercini beyaz müjdeleri
Toprak kızar, sol yanım uçmaya hazır
sırlı çift görünümlü
Öfkeme üç defa dolalı
görünmede bir gece kenarında;
topraktan duyulan flüt sesi
sokakların arasında başıbos gece
flütün öpücüklerinde uyutacak
ve gölgenin şarkısı bende
salıncak sallanırken kırılıyor sessizlik içinde
kadın güneşe soyunuyor gölgesi ağaçta bağlı
sıcağında öğle yükselir karnına doğru
ve saklanır soluk yüzünde kağnı
gölgelerin yörüngesinde bir üçgen siyahça
Parmakları yavaşça gömülür toprağa
ya da yaşatmak için öfkeli canlı
yada belinde yakılmada
5.0
100% (1)