HER ŞARAPÇI, BİRAZ DA AŞIKTIR
Kalabalık caddelerin üzerine kurulmuşlar,
Her kaldırımda bir terkedilen yaşlı geçmiş. Her bakkaldan çıkan şarapçılar aynı kaldırımda, Orda sızıp orda ıslatmışlar gençliklerini. Yaş ilerlerdikçe aşıklarda, Ağlamaya başlarlar.. Kurudukça gençlikleri, Yaşlanır hayatları bizlerin.. Gökdelenlerin üzerinde uçuyorlar, Her erkeğin kanadı; sevgilisinin kolları. Çok kanat var, Çoğu kırılmış ve yalpalıyor.. Herkese bir aşk şart. Her köşede elbet bir mutluluk var. Herkese biraz hüzün emri vaki.. Her sokakta mutlaka bir şarapçı var.. Bir mum sermeliyim gözlerinin önüne, Üzerinden geçmeli ve kaldırmalıyım seni dansa, Yine ayaklarıma basmalısın tatlı cahilliğinle, Sonra seçtiğin plaklarla utandırmalısın beni. Vivaldi çalıyor.. Kıvrılıyor dudaklarım minik kulaklarının yanına. Konuşuyor kendince.. Meleklere bürünüp uçuyoruz radda. Huzurluca.. Yeminler ediliyor. Öpüşülüyor. Sevişiliyor. Sonra sen beni terkediyorsun. Klasikleşti senin gibiler.. Aristo’dan daha öncüsün bu akıma.. Saphho’dan daha lezbiyen. Einstein’dan daha bağımlısın sekse. Konuşma tarzım farklı elbet. Fakat kusursuz ve hakiki. Ta ki rahmet olana kadar sevgim, Ta ki ben şarapçı olana kadar sevgin. Göz yağmurlarım yüzünden su altında kaldı bu şehir, Yaz sıcakları mücadele veriyor yaşlarımla. Terliyorum.. Sırılsıklam sarıl bana ki yaşlanıp ölelim birlikte.. Kusursuz aşklara hükmettiren geceler ile, Kalplere vurulan zincirler bir böcek kadar riyakar, Kirpiklerine sarılıp uyumak varken hayallerimde, Sen benim kirpiklerime tutunup düşmemeye çalışıyorsun gözlerimden. Ve düştü usulca.. Neftalarımdaki idealarım kadar anlamsızsın. Sadece beni kurtaran udebaların terkedildi. Eazim-i udeba çekiyor sevgi taşlarım. Ve sarhoş oluyorum bir kadeh şarapla. Elimde bir sigara ve aşklarımla dönüyorum.. Başım da dönüyor benimle.. Ve ben sızıyorum kollarında, uyanana kadar.. Uyandığımda yine sahte hayatım. Bandrolsüz aşklar.. Çünkü hepsi türk malı.. Sana bu hakareti yapmıcam... Sonumu kestirebiliyorum. Beni öldüren şarapları bulana kadar içicem köşelerde.. Seni sevdiren her bankı keşfedicem elimde şaraplarla. Yine sızıcam ve yine sabah olucak ve yine sahte hayatım.. Herkese küçük de olsa gerçek bir hayat şart. Herkese küçük de olsa bir umut şart, Herkese bir sen şart, Tüm Ege geçmiş senden şartsız koşulsuz.. Ben de geçmişim kendimden.. Yine tutuluyorum senin önünde.. İnsanlar bizi izliyor merakla.. Ardından patlatıyorum göz yağmularımı üstlerine.. Sizlerin para veremediği o şarapçılar, Sizlerin muhabbet bile edemediğiniz o şarapçılar, Pislikler yüzünden pisleşti kıyafetleri, Sanmaki içleri de kirli ! Sizlerin içleri kirli ey kızlar, Sanmıyorum ki kıyafetin temiz diye için de temiz ! Her aşık biraz şarapçı.. Her şarapçı biraz tangocu, Her şarapçı baya bi aşıktır.. Onlar aşklarını delirene kadar yaşayan yaşlılar.. İlk gözleri yaşlanır, tüm aşıkların.. Sonra yaş dolar ömrü ve dolar o ömür elinde şarap bir kaldırım köşesinde !!! ERAY DEDİK ’ED |
Aşk bahardır, aşk başlangıçtır, aşk yaşamaktır…
...........................................Saygı ve selamlar..