SEN GİDERKEN
Şehir kadar kalabalık yalnızlığının ağlarını attın her yanıma
Kasırgalarım son nefesinde Sevdasına yandığım ateşten dağlarımı devirdin bir muammada Bilmediğim ummanlara savurdun küllerimi Adresi belli değil vefasızlığının.... Giderken Tüm sağnaklarını tek başıma üzerime yıktın hüzzam şarkıların Yedi renge sevdalı gözlerimi avuttum Kirpiklerimin saçaklarında Düşlerimde ağlattın içimdeki çocuğu Öksüz koydun sen giderken Giderken Bir tebessüm bağışlamadın içimin bozkırlarına Bir dilim mavi anlasana Saçlarımdan asıldım sonbaharlara Kırağı düşmüş şakaklarımdan azad ettim gelincikleri Görkemine yakışan serinliğini bıraktın eteklerime Karlı dağlarının ayazı taradı saçlarımı Güneşimi erittin sen giderken Giderken En fiyakalı yenilgilerin acısını düşürdün otağıma Esaslı bir fasıl geçtin vedadan yana Prangalarla hapsettin sürgün cennetinin maviye çalan lacivertine Yitik adresinle kayboldum dipsiz kuyularında Şiirlere gittim şifa niyetine Kalemimi kırdın sen giderken... |
Hikmet YURDAER