HİÇ GELMEYENİM
Sebepsiz nevbaharlar yaşıyorum sensiz kış ortasında
Sebepsiz çiçek oluyorum vuslatının mevsimsizliğine Deli gelincik misali... Yüreğimden nehirler kanatsan da akıtsan gözlerimden Söyleyeceğim ne var ne yoksa Çığlık çığlık sevda kusacağım Hiç değmese de sağır yanlarına Zalim bir infazın ansızın gelişine karışıp Düğüm etsen de boğazıma Kendimi ifade edemediğim kelimeleri ve de sükutumu İçimde sanıma karışan bir imkansızlık ve kanıma karışan bir kor ateş İyi ki ateş var ey yar Yandım narına... Ve en solumun en derununa sakladığım suretinin gülen yüzüne Olmayacak dualarda kavuşuyorum Çok kere keşke çekiyorum tesbih tesbih Kör sabahlara ter içinde uyanarak Kana kana özlemini içerken musluklara dayanıp Nur topu gibi bir sensizlik doğuruyorum ben den içeru... Ve yine Henüz yazılmamış şiirselliğin toplamından seni tutup çıkarsam diyorum aydınlığa Bir kanat taksam tüm dillerdeki alfabeleri bağlasam ard arda Uçursam diyarımın bakırındaki kızıllığa Sen kırmızı seversin ya... Sonra tüm adıllarını gizlesem en en en ütopik cümlelerimin öznesinde Sınırsız noktalarda son bulmasan, bir nebze tükenmesen, şiirlerimde hiç bitmesen Kızıllığın bulaşsa biraz deli biraz mavime... Adamım Çarşaf çarşaf seni assam memleketimin kulelerine Akreple yelkovanı hapsetsem Günde iki kez bana varsan... Tüm kitaplardaki aşk hecelerini Başka başka dillerde sana çevirsem Bendeki seni anlatsam Milattan önce gittiğin yerden dönsen geri... Herkes bilir ki ayrılıklar sevdalara dahildir Çatlasa da sabrımın taşı Ben seni bir tek pazarları özlemedim Gittiği yollardan hiç dönmeyenim... |