KAÇAKsözünüze birkaç düğüm çözüp duruyorum sarkaçları zaman gidiyor kendi kavlince dün isimsiz bir coğrafyada yağmalandı bedenim bu gün yeni doğan bir çocuğa verildi adım yarın doğup/büyüyüp/öleceğim aşk için… dünyayı avucuma almış çeviriyorum dört mevsim, yedi renk ve sesim akreple yelkovanın kapışmasına yenik düşüyor tenimde aklımda kalan hiç delik cebimden dökülüp gidiyor paçalarımdan sızıyor toprağa takvimlerim isimsiz/coğrafyasız/kimliksiz bir kaçağım dalaşıp duruyorum tel örgülerinize dün/ bugün/yarın tellerinize takılıp öleceğim isimsiz/coğrafyasız/kimliksiz gideceğim… Kubilay Yıldız |