Kayıp şehirKalabalığın bolca olduğu koca bir şehirdeyim, Etrafım insanlar kaynıyor, hızla geçer arabalar, Yürüdükçe o hiç bilinmez, düşlerin içindeyim, Korkutur şu yüreğimi, şehrimdeki kalabalıklar. Apartmanları yükselir has bahçelerin toprağında, Yürürüm, üstüme, üstüme gelir o apartmanlar, Tek tük cumbalı evleri, sıkışıp kalmış aralarda, Göçmüş o asude gül bahçelerde o çapa yapanlar. Bitmiş iğde limon portakal kokan, yaz bahçeleri, Yıkılmış, yerlerine apartmanlar dikmiş birileri, Kalmamış, o has bahçelerinde güller kokan evleri, Yol boyu üstüme, düşecek gibiydi beton binalar. Dolaşırım, şu koca şehrin göz alan caddelerinde, Hiç kalmayan, o eski bozulmamış halini ararım, Hüzünlenirim, bir lüks binanın koyu gölgelerinde, Portakal nar çiçek kokan, o bahçeleri hatırlarım. Tek katlı evler gelir, buğulu gözlerimin önüne, Katledilmiş, onca güzellikleri dirilir yerlerinden, Üzgün, üzgün bakarlar,ve giderim düşüne, düşüne, Nerede şu asude bahçeler der, sorarım birinden. OYSA, giizemli kokular eserdi yaz gecelerinde, Anlaşır geç saatlerde, yok pahasına o gezenler, Gece yarısı ışıklar söner, lüks pencerelerinde, Çekilir o renkli perdeler, sevişir çıplak bedenler. Gider olmuş, köylünün kızları geceleri diskoya, Çalarmış müzikleri başlarmış, o kızlar kıvırtmaya, Göbek atar sallarmış kalçaları, oraya,buraya. Puslu, loş ışıklı mekan onlara düğün yeri olmuş. Sevdalılar bahçenin yerine, dolaşır parklarında, Gençler gezerdir, ışıklı gecenin karanlıklarında, Polisler suçlular kovalar, bu şehrin sokaklarında, Bedeni kirli insan burdaki sokaklarda pek çokmuş En kuytu yerlerinde, yatıp kalkarlar o garibanlar, Yıldızlar ışık, soğuklar onlara yorganları olur, Uyku nedir bilmezler bu şehirdeki garip yatanlar, Yatar üçü beşi bir, onlar orda koyun koyuna sokulur. Hırsızlar gezer, gece yarısı şehrin her yerlerinde, Şafak sökmeyen gecelerin, sona yakın yerlerinde, Hırsızlar ya iş yeri soyar, ya da yatar kalır evde, Uyuşmuş derin, derin eşlerin yataklarına girmiş. İstemem bana makber olan şehri, kazılır mezarım, Hatıram kalsın diye, deftere eski anı yazarım, Anlayın beni, yoksa bir gece kızar şehri yakarım, Neron’ un kinleri varsa, benim de kahırlarım vardır. Hiçbir şeye değil de, ben köşe taşına üzülürüm, Sanki gelip geçen görsün diye koymuşlar o taşı, Eğilirim, üstünde eski bir yazıya bakar gözüm, Der ki ! burada yatar bu binayı yapan usta başı. a.yüksel şanlıer |
Yürürüm, üstüme, üstüme gelir o apartmanlar,
Tek tük cumbalı evleri, sıkışıp kalmış aralarda,
Göçmüş o asude gül bahçelerde o çapa yapanlar.
Geçmişi yaşatan günümüzü anlatan güzel bir şiir okudum yüreğine ve kalemine sağlık..