İncinen
son derdimdi yaşamak
karşımda gülüşün dururken... ağaçların güneşlendiği yerde iri bir yağmur damlasının ilkliği kalbimin ormanından çıkıp gidişin... tadında bırakmak gerekmiş ömrü ince bir dalın bile hakkı kalmasın diye üzerimde son anımda bağıracağım "aşk sana aşığım" diye... ağustos böcekleri arsızdı koyu yeşilin ortasında ikimiz ayrı yalnızlıklardaydık... biz birleşemedik ama yalnızlıklarımız birleşti yarı mutsuzuz artık... ayrılık ıssız bir yaz gibi çökecek üzerimize aynı yorgun rüzgar uğuldayacak incinen umutlarımızda birlikte ölümü düşüneceğiz... gri bir rüyada terk ettin toz pembe düşlerimi gerçekten ağlıyorum şimdi... ayrı yaşadığımız kış günü edası anne özlemiyle dolu çocuk akşama sığınan yenikliğimiz bizim için hepsi... uzak bir şehirde genç bir şair ölür veremem hesabını... kağan işçen... |