Kıyamet
dua sağanağı
tespih yağıyor kırk sabah ademi yoğuran ele çıvgın “gök suyu çocukları” soluklanmış çukurlarda kalk dikil diriliş vahim bir damla su yok adsız dudaklarda güneş yaklaşmış eritmekte tortop olmuş derileri ordular halinde dizilmiş melekler öfkeli fütursuzca saçılmış zemine yıldızlar denizler ateş püsküren ejderha gökyüzü düşmüş uçuyor dizi kırılmış emektar dağlar ne bir iniş var ne de bir yokuş ters yüz olmuş alemler kimse yaklaşamıyor Celal’e peygamberler sinmiş köşeye yalnız Ahmed secdede beri yandan sakınıyor gözler gözlerden salınıyor sersefil uzuvlar ne bir sığınak ne de bir koyak boşuna kaçıyor şuursuz kalpler edebe bürünüyor çıplak ruhlar mahcup incire zeytine yemin Eden’in huzurunda mühürlü diller kırık boyunlar çağırıyor cehennemin yedi kapısı lezâ hutâme sâir hâviye en sabırsızları yakından geçiyor alevlerin uğultusu kafataslarıyla kadeh tokuşturuyor zebaniler gayya kuyusuna dökülürken irin torbaları Sırat Köprüsü’nü gözlüyor ötede selamlıyor bal süt şarap nehirleri Mevâ ‘yı Husnâ’yı Adn’ı kâh Firdevs’i kâh Naîm’i şen cennet köşklerini artık açılıyor dev defterler terazi kurulmuş kefelerden taşıyor firavun günahlar çığlık çığlık mumyalanmış tüy gibi sevaplar arşı öpüyor Rab hesap soruyor kükrüyor kâinat yalnız Ahmed secdede gözleri oluk oluk yağmur topluyor yakarışta melekler Allahu Ekber sevgili edebiyat defterim’in güzide şiir tutkunlarına ve çok kıymetli seçici kurulu’na yaşamıma kattıkları katma değerden dolayı sonsuz şükranlarımı sunarım. saygımla gönül gençyılmaz |
olmuyor yorum yazamıyorum ..
İçimde kıyametinn sesi sus sus diyor...
Seni yüreğinden öpüyorum şiir!