bengi
iki adımlık nehrin
kahve taşımı kadar bekleyişi bile yeter ruhundaki vurguna kendinden geçmiş kırların kırağı sabahlarında tıkındığı yalnızlık tiksinç sarar kırık düzlüğe saçılır umutları sarsak ilk aşkın toyluğu kıskıvrak henüz unutuş sahanında tortop lavlar ‘’közler yüreğini’’bir de bitik güz gözlerini beş taş gibi dağılan yıldızların ardında hüzünde dönen kürede ağlamaklı duruşunun biteviye yutkunuşları acıtır içini ‘’kara kuşların’’ bile hadi aşktan vazgeçti süngüyü düşürmeden geçse şu hayattan bengi dokunuşlar bıraksa atiye alıp götürse göçmen başını bir vadi rüzgarı gönül gençyılmaz |
ruh vurgunsa
özlem şahikalardaysa
dökülür söz
özden
yana yakıla
Sevgimle