Aklından Geçeni SayıklamakAklından Geçeni Sayıklamak gün bitimi anı sessizliğini kaçırmadan söylence koyuluğunda bir şey anlatacağım sana anlamadığına yorduğumu uyuşuk teninde rüzgarın sarsılan yollardı yüreğimden geçen körpe yorgunluklar aştım uğruna... uçarı harman zamanlı acılar damıttım savruk yaprak etkili kargaşamıza göz kapaklarımın altından süzülen ve uçurtma beklentili ikindisinde umutlarıyla birbirine eş çocukluk heveslerimizin... yaşadığımın adı özlemekti sadece eflatun kanamalarda ve uzaklara direnen umut yontusu bakışlarımda adın saklı bense orta yerindeyim sıla kokulu dedikleri kader göçüğünün solgun haziranlı bir telaşın ortasında... kahve rengi bellediydim dünyayı ve gözlerine gömülmek isteyeli unuttum toprağın vefasını sakin dağ uğultularını kıskandıran bir sesle ünleyerek kahrımı kan dokulu doğasına özgürlüğün esirim bende bıraktığın sonuçlara... yıkımlar yorumuydu aramıza giren yaz lacivert kuşkusuyla hazana varırken yaşama üşengeçliğimdeki o gizli sebep roman okur gibi beynime saplanışın ve sayıklıyorum aklımdan geçişini bile... koyun koyuna yalnızlıkların kalabalığında bekliyorum bir tek senin sessizliğini... soyu tükenmiş bir ayrılık bu... sabaha karşıları bastıran mevsim sonları yoğunlukları gibi... Kağan İşçen |