karşı kıyı
‘’ve ellerin uçuşan yapraklar gibi ‘’
birbirinden uzak iki çölün hıçkırıkları iki uçurum çiçeğinin devinimi sen ve ben ağustos sağanakları kadar çelimsiz bakışlarımız tutkudan uzak bir süre dinledik gözlerimizi serçeler misali seken sözcüklerimiz birbirine sağır boğunuk körebe oynamaktı yüreklerimizin derdi ‘’yüzeye çıkmaya çalışan su baloncukları gibi’’ kaçamak aşklarımız vardı sebepsiz duygularımız için yas tutmayı bırakmış kendinden geçmiş deniz kabuklarıydık kök salmıştı bahaneler sulu sepken ruhlarımıza paylaştığımız yıpranan düşlerimizin uğultusuydu bir zincirin ansızın kopan halkaları olduk yazık bırakarak ötekini geride ‘’karşı kıyıya’’ birimiz geçmiştik artık demir atmıştık iç çekişlere farkındaydık gönül gençyılmaz |
yalniz ucurum cicekleri seyreder uzaklari .... bir de dag kartallari :-)))
sevgimle......