oyuksiyahı hatırla nazarının çukurunda yorgun gövdemi ve dilinin ucunda eğik ağaç gibi susmalarımı yüreğim ağrır ğöğsümdeki oyuğa düştü mü gülüşün tenimin uzaklığında genişlerken gece derin yaralar uyanır kendime toplarım anıları kederin ıslak yaprağından içime işledikçe yeşil uykuları uyanır dağlar çekerim yalnızlığı uçurum şarkılardan yitirdiğim mutluluk bağrımda rüzgarla dolaşır bunu hiç anlatmaz yüzündeki çocuğa bahar düşler dağınıkken saçlarında ruhuna kapanmaz eteğim bu gece hüznün halatına dokunma şehir onu taşımaz ayaklar ölmüş bir bedenden avuçlarıma dökülüyor yangın beyaz yamaçlardan ki kaybetsem gri dumanları denizlerde hatırlamasam ayrılığın ufkunu gün veda etse gitsem/ gitsem ışıkların söndüğü vakitte yağmurlar unutur mu öylesine mavi bir sabahta beni |
nazarının çukurunda yorgun gövdemi
ve dilinin ucunda eğik ağaç gibi susmalarımı
her daim şiir
her daim güçlü kalem
kutladım değerli aklem...