Gurbet Akşamları
Şu vefasız alemde, niye çabuk yoruldum?
Gönlüme gam düşünce, demlerim efkarımı Hasretin membaından içerken yudum yudum Nerdesin hilal kaşlım, şu gurbet akşamları? Baharda sevdalılar, dolaşırken el ele Avuturum kendimi masum resimlerinle. Düşlerime habersiz çoktandır gelmesen de Yine seni ararım,, şu gurbet akşamları. Gövdemi hırpalarken, yüreğimdeki sancı Kelimeler anlamsız, tabelalar yabancı. Tabipler anlamıyor derdini, ilacımı İsmini sayıklarim. şu gurbet akşamları. Çiçekçiler çarşısı, köyüm düşer yadıma Doyamadım şifalı yemişlerin tadına. Gonca güller takardım, zülfüne, gerdanına Anılarla yaşarım,, şu gurbet akşamları Arşınlarken neşeyle, dağları, yamaçları Bizim de yığın yığın hayallerimiz vardı Yaşanmamış öyküler, ihtimallere kaldı. Felekten davacıyım, şu gurbet akşamları. Tefeciler, haydutlar, zevkinde, sefasında Kiralık mahkemeler, kartellerin safında Hakkını arayanlar, dört duvar arasında Zaten isyanlardayım, şu gurbet akşamları. Gafillerr baş eğerken, kanuni hilelere Usulca beyaz vapur, savusur enginlere Hayata tutunduğum, nazlı ümitlerimle Beklerim sırıl sıklam, şu gurbet akşamları. Ömer Çelik Kayıt Tarihi : 3.2.2010 23:05:00 |