Sen...
Düşünceler yüzdürüyorum
Tren istasyonlarının raylarında Yalnızlığım sana gitme ihtimali olan Her şeye dokunuyor... Bir dağ gibi devrilsen şu özlemlerime Bir çöl gibi katlanırım külfetine... İçimde sancıları ağırlaşan ayrılıklar kanarken Sen doğuran şehirlere yaslıyorum başımı... Hedefi şaşırdıkça saatler her saniye Gözlerine yeniliyorum… Ve sabahı giyinmiş bir kadın uyanıyor Bu şehrin sokaklarında… İnsanın yüzüne sığar mı yaşadıkları Yaşadıklarımızdan çıkartılacak daha çok anlamlar var… Daha yaşamadığımız zamanlar En acı hatıralarımız var… Yüzüme baksan sana dair çok şey var okunacak… Kelimeleri bitirmiyorum hevesin kaçar gidersin diye Daha çok satır var bize dair... Son noktaya kadar yaşamak lazım Hayatı… Bir sarılsan ısınacak daha çok kış var… Unuttuklarını bırakarak yaralama beni Açtığın yaralara bakmak için ısıtma yüreğimi Çok gölgeler var ışıkların altından kaçacak Sevmeyenlerin zihinlerinde yer tutacak… Bilsen… En çok kendime zararım sen gidersen… Yine söylenecekler deli ve deli ’kanlıydı diyecekler Omuriliklerimin parmaklarından kayarken adın Çekiştirilen isimler olacak dişlerde sakız misali Süngüsünü yüreğine dayamış bir asker Namludan çıkarırken sevdasını içine kazımak için Ey sevgili… Seviyorsan çekeceksin tetiği… Düşler yüzdürürsün şimdi ayrılığı geçen bir kâğıtla Sana yazdığım her şeyi batırarak yağmurların dizlerine Gökyüzü kalemden bir elek misali Ne yazdıysam sana kalp adımların gibi Yaşatır şimdi beni… Düşeceksen sevdiğinin alın yazısından ter gibi Elinin tersiyle değil dua eder gibi avuçlarınla sileceksin Yârini… Geçinmeye çalışıyorum işsiz bir kalple Geçimini ayrılıkla sağlayan bir bedene sahibim Bilsen bir sen eksiksin sabahları soframda… Bir başkasına satılmış iki göz oda gibiyim Bir yabancıyı ağırlar gibi içim… Gelsen... Eskiden bir tek sana bakardım bu pencerelerden… Artık sadece sana büyütüyorum gökyüzünü Her gece uyutup sabah kaldırıyorum… Gözlerin gibi ağlamasalar da onlar Beşikte sallanan gözlerin gibi... Hala çocuk ve masum ne zaman baksam gökyüzüne Ağlıyor içimde sen yoksun diye… Seni Yeminimi Ve kalbimi Yüklendim… İçimde… Yeniden doğacak bir insan arıyorum… Kendine gel’medin Sen Bir başkasına git ’tin… //Ersoy/ |
Her gece uyutup sabah kaldırıyorum…
Gözlerin gibi ağlamasalar da onlar
Beşikte sallanan gözlerin gibi...
Hala çocuk ve masum ne zaman baksam gökyüzüne
Ağlıyor içimde sen yoksun diye…
hicranın kara yaşmağı başında olsa da yürek kalemimi nadide yazıtlar çıkmış.can-ı gönülden kutlarım sizi sevgili kalem yoldaşım.