bir susku ki su içinde durulanan söz dehşeti bende derin bakışlarıma donuk saat gibiydiler
dirençli gülmelerimin serinliği ufukta çizilen gül ilk kımıltılarıyla uzaklığını bıraktı yorgun akşamıma benim bu dağ yalnızlığım gizlenmiş geyiğin bakışında tek silah hayat konuşsak sabaha kadar nafile düşünce yıldırım gökten durunca her yer mahşer ateşim yıldız püskürtür yaşam...yaşam...
ki şeytanın zulmünden kaçarken kurudu ağacım dilim göğsümde yarım sözün üzerinde damarım ışıldadı hazin cevherlere derinler en derinlere sürgün sırlar bıraktı kuşkuyla eğildi başlar uzadı köşeden ürkek bakışlar uğuldadı dikenler umut döktü hatırlanan en dayanıklı aşklar
tüy gibiydiler...
yıllarca utangaç çiçeğin tozunda esip geçtiler yaprağı yarım gördüler güneşin de sarardığını tut bozulmasın gölgeler kokusu dağılan toprağımda uzak olmasın sağırların kulağı tut kimse çizmesin camlara yaşamın mor köpüklerini buğulu motiflerle
bir susku ki su içinde durulanan bedenlerde tabut gibiydiler törpülenen hayatın içinde damıtılan ağır bir yaşam böyle... kapandı ayaklarıma ipin ucu sallanırken ucunda sızım en yumuşak yerinde ölüm gibiydiler
aşk mı neşe mi neyse ney dalgın vaktinizde gelin gömün bizi ölüm yundu ve yumdu gözlerini
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
susku'nun günlüğü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
susku'nun günlüğü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir susku ki su içinde durulanan bedenlerde tabut gibiydiler törpülenen hayatın içinde damıtılan ağır bir yaşam böyle... kapandı ayaklarıma ipin ucu sallanırken ucunda sızım en yumuşak yerinde ölüm gibiydiler
şeytanın zulmünden kaçarken kurudu ağacım dilim göğsümde yarım sözün üzerinde damarım ışıldadı hazin cevherlere derinler en derinlere sürgün sırlar bıraktı kuşkuyla eğildi başlar uzadı köşeden ürkek bakışlar uğuldadı dikenler umut döktü hatırlanan en dayanıklı aşklar tüy gibiydiler... yıllarca utangaç çiçeğin tozunda esip geçtiler yaprağı yarım gördüler güneşin de sarardığını tut bozulmasın gölgeler kokusu dağılan toprağımda uzak olmasın sağırların kulağı tut kimse çizmesin camlara yaşamın mor köpüklerini buğulu motiflerle bir susku ki su içinde durulanan bedenlerde tabut gibiydiler törpülenen hayatın içinde damıtılan ağır bir yaşam böyle... kapandı ayaklarıma ipin ucu sallanırken ucunda sızım en yumuşak yerinde ölüm gibiydiler aşk mı neşe mi neyse ney dalgın vaktinizde gelin gömün bizi ölüm yundu ve yumdu gözlerini yaşam yazsın artık ölü bir bedenin son sözlerini beni beden alan ve yine ben bana bırakan mısralardı tebrik ederim sevgili şairim.nacizhane kaleminiz yine eşsiz yazıtlar peydahlamakta sevgiyle kalın hoş kalın sevgili kalemkarım. iyi ki sizinle kalem yoldaşıyım.