eslek-don kişot-aşk
düşlerinde bir parça don kişot
harabî ruhu kılıcını kuşandı ama çelme taktı deniz bakir değildi gözleri eksik süzüldü harfler tûr dağı’nda kekeleyen musa’ya yemin olsundu günlere çuvaldız geçirdi ah kuğur kuğur çekingence seslendi pişmanlık ardı sıra okyanusa koşan gayretkeş derecik kuytuda sıkıştıran gecede soluğunu verdi sarımtırak güneşe son kerte fışkırdı sükûnetle kız çiğdemleri Tanrı’ya sunulan kurban gibi titredi tövbekâr yüreği öylesine eslek hangi karmanın esmişti rüzgarı yaşam ötesi ülkelere öykündü gölgesi kadeh şakırtısı nara attı şarabi aşk damladı çatısından sevgilinin koynundaki koyağa sığındı martılar gagaladı saçlarını ansızın sadakatsizlik ah… korlar çıvgın gibi düştü önüne artık merhem değildi sevgilinin gül kokan elleri oturup düşündü canını acıttı aşkın muhasebesi mizanda göç eden kuştu üşüdü içi inatçı bir bulut kondu gözlerine nerde hata yapmıştı karanlıkta kayboldu işte sindi tuz beyaz zemine isyanı kendine sevmek onun neyine eridi… gönül gençyılmaz |
oturup düşündü
canını acıttı aşkın muhasebesi
mizanda göç eden kuştu
üşüdü içi
inatçı bir bulut kondu gözlerine
nerde hata yapmıştı
karanlıkta kayboldu işte
sindi tuz beyaz zemine
isyanı kendine
sevmek onun neyine
eridi…
ÇOK ÇOK GÜZELDİ..VEDE ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMI..
YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN.. KUTLUYORUM EMEĞİ