İmgesel Biyografi
ağustos öğlenlerinde kalsa da aklımız yüreğimiz
ansal tüm birikimimiz kasım sabahlarına reva gördük mor küheylan çalımlı elleri ceplerindeliğimizi hani yollarımız olurdu palamut ağaçlarının beslediği hani abilerimiz ablalarımız olurdu açılmamış gözleriyle teşekkürler ederdik yokuşları aşmayı öğrettikleri için ve en çok da kaybetmeyi aşkta aşkı buzlu bir maviyle harelenmiş yıllarımız tutsaklığımız o har vurup harman savurmuşluğumuz kendi iç hesaplaşmamızı bezerken sonbahar yağmuruna suna boylu bir intihar yeşerdiğinde şakaklarında selvi boylu bir gerisin geriye dönemeyişin ve belki ölüm de şakaya gelmez bu fasılda aşk gibi tıpkı aşk gibi... göğsümüzde dururdu su bolca öykülüydük gönencimizle okşardık uzak dağ kuşlarının yeryüzü sevdasını ne biz üşürdük ne gölgemiz üşürdü bolca öykülüydük ama öykümüz üşürdü yanakları kızarırdı da dağların aman vermezlik bilmezdik uğultusu bitmeden şuursuz üzerimize üzerimize çiseleyen gün batımının... kağan işçen |
okuyanı melankolik bir ruh haline itmeye kastetmiş bir şiir..
kutlarım dostum..
sevgimle..